Mesajı Okuyun
Old 07-07-2021, 15:56   #3
Av.Kansu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Erdem Akçay
Meslektaşım, eğer amaç alacağa kavuşmak ise hizmet tespitine gerek olmayabilir. Zira hizmet tespiti davası, işçi alacağı davası için bekletici meseledir. Dolayısıyla alacağın tahsilini çok geciktirecektir.

İşçi alacağı davasında mahkeme SGK kayıtlarıyla bağlı değil malum. Tanık ve diğer delillerle çalışmanın kesintisiz ve aynı işverenle olduğu ispat edilebilir. Eğer sadece tanıklar varsa, tanıklar sürekliliği ortaya koyabilmeli. Örneğin SGK kaydında 01-30.04.2018 arasında boşluk gözüküyorsa, tanıklar bu arada çalışmanın mevcut olduğunu mutlaka söylemeliler. Her boşluktaki çalışma mutlaka ispat edilmeli.

Hizmet tespitine gitmek de mümkün tabii. Bu sayede eksik primler tamamlatılabilir, işverenin ceza ödemesi sağlanabilir. Ayrıca giriş çıkışlarla ilgili olarak özel evrakta sahtecilik nedeniyle yetkililer hakkında şikayetçi olmak da mümkün.

Karşı yanın tutumunu görmek için arabuluculuk başvurunuzu hizmet tespiti ve işçilik alacakları olarak yapıp, toplantıda cezaları gündeme getirerek belki arabululuk sürecinde konuyu çözmek de mümkün olabilir.

Meslektaşım değerli vaktinizi ayırıp yorumda bulunduğunuz için öncelikle teşekkür ederim. Konu hakkında bende bilgi toplamaya çalışıyordum ama aklımda ki tüm eksiklikleri toparlayacak şekilde yorumda bulunmuşsunuz. Hizmet tespit davasının süreci uzattığını ancak kıdem tazminatı ve işçilik alacakları davasını kazandıktan sonra burada alınan ilam ile hizmet tespit davasının kısa sürede sonuçlandığını da öğrenmiş oldum. Yorumları okuyanlar varsa daha sonra bu sorulara cevap arayanlar için bilgi olması açısından yazdım. Tekrardan teşekkür ederim iyi çalışmalar dilerim.