Mesajı Okuyun
Old 25-05-2021, 18:36   #1
Av. Meltem ERTÜRK

 
Varsayılan belgesiz takip, menfi tespit, arabuluculuk

Merhaba meslektaşlarım. İşin içinden çıkamadım acil desteğe ihtiyacım var şimdiden teşekkür ederim..

Müvekkilim galericidir. Çalıntı olduğunu bilmeden Bir başka galeriden araba alıyor ve A kişisine satıyor. A aslında kendisi kullanmak için almış tüketici yani. Sonra A da B kişisine satıyor. Araç B de..
En başta bizim aracı aldığımız Galerici hakkında yürütülen soruşturma kapsamında bu araç da çalıntı olabilir denilerek B kişisinin elinden alınıyor. Henüz çalıntı raporu çıkmadı soruşturma sürüyor. Bizim müvekkil de ondan araç aldığı için 'bilgi amaçlı' ifade veriyor.
B, A ya ilamsız takip yapıyor bedeli geri istiyor ve takibe itiraz ile durduruluyor. Henüz hiç bir şey belli değilken A da bize takip yapıyor AMA müvekkil itiraz süresini geçiriyor. Takip kesinleşti ve tüm araçlarına evlerine haciz konuldu, yakalama da konulacak. Takip açılırken hiçbir belge yok bu arada açıklama da yok..
Menfi tespit hazırlığı içindeyiz birkaç hususu netleştiremedim:
1-takibe itiraz edemediğimiz için yetkisiz yerde kesinleşmiş oldu, açacağımız ilde sadece asliye hukuk mahkemesi var. Bu dava sizce asliyede mi açılmalı, yoksa tüketici mahkemesi sıfatıyla mı denmeli?
2-Belgeye dayanamadığı için ispat yükü alacaklıda, bu yüzden tüketicide açmam alacağın kaynağını bildiğim anlamına gelmez mi?
3-Asliyede açmam istersem(tüketici sıfatıyla değil) arabuluculuk zorunlu mudur?
4- son olarak, teminat mektubu ve yüzde 15 teminat ile tedbir aldıktan sora o kararı icraya sunarsak hacizler kalkar mı? ( gölbaşında kaldırmıştım ama birçok kişi kalmayabilir dedi)