Mesajı Okuyun
Old 02-04-2021, 21:14   #7
mukadder

 
Varsayılan

YARGITAY BAŞKANLIĞI
3. Hukuk Dairesi 2014/6973 E. , 2014/14270 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: HAYRABOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2013
NUMARASI: 2012/84-2013/289
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının kiralamış olduğu tarlaya silaj mısırı ektiğini, bu sırada
taşınmazın davalıya ihale yolu ile satıldığını, zararını tespit ettirdiğini belirterek, 2.089.63.- TL nin faizi
ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının yeri kendisine kiraya veren
kişilerden talepte bulunması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın, dava dışı bir kişiye ait iken 20/06/2011 tarihinde davalıya ihale yolu ile
satıldığı, taşınmazın niteliğinin tarla olduğu, satışın 28/06/2011 tarihinde kesinleştiği konusunda bir
uyuşmazlık yoktur. Tanık beyanlarına göre de mısır ürünü 2011 yılının Nisan/Mayıs aylarında davacı
tarafından ekilmiş, taşınmazı satınalan davalı ise ürünü biçmiştir.
Uyuşmazlık, davacı tarafından ekilen ve davalının taşınmazında bulunan mısır ürünü yönünden
davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği noktasında toplanmaktadır.
TMK.nun 729/1.maddesinin yollaması ile 722/1.maddesinde; “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda
başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının
malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur.” Aynı kanunun
723/3.maddesinde ise; “...malzeme sahibi iyiniyeti değilse hakimin hükmedeceği miktar bu
malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.” denilmekte ise de bu hükümde yer
alan hak ayni hak niteliğinde olmayıp, şahsi hak (alacak hakkı) dır. Bu hak (723.maddeye dayanılarak)
taşınmazı alan yeni malike karşı ileri sürülemez.
Bu durumda; davacı, BK.nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine davalıya karşı dayanamaz. Zira,
BK.nun 61 v.d.maddeleri gereğince, “hukuken geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir başkasının
malvarlığından istifade ederek kendi malvarlığını artıran kimse elde ettiği kazanımı geri vermek
zorundadır.”
Buna göre; davacının ektiği ve davalıya ait taşınmazın üzerinde kalan mısır ürünü yönünden bunların
sahibi olan davalı sebepsiz zenginleşmemiştir. Diğer bir deyiş ile taşınmazın ve üzerindeki varlıkların
bedelini dava dışı malike ödeyen davalı bunların mülkiyetini kazanmıştır. Davacı ise yeri kendisine
kiraya veren kişilere yönelerek varsa sebepsiz zenginleşmeden doğan alacağını talep edebilecektir.
Mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmesi gerekir iken, anılan ilkeler gözardı edilerek,
davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
29/03/2021 11:46 Yargıtay Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü Tarafından Oluşturulmuştur. Sayfa 1YARGITAY BAŞKANLIĞI
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz,
temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi
gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
29/03/2021 11:46 Yargıtay Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü Tarafından Oluşturulmuştur.