Merhabalar
Müvekkil babasından kalan taşınmazı (miras paylaşımı yapılmadan) A'ya anaokulu için kiraya vermiştir. A ise kiralarını neredeyse ilk aydan itibaren ödememiştir. Aynı zamanda kiralanan binada geniş çaplı bir tadilat başlatmıştır. Ardından miras paylaşımı yapılınca Müvekkil hissesini annesine devretmiş ve taşınmazın tek maliki anne olmuş, eski kira sözleşmesini kabul etmediğini yeni sözleşme yapmak istediğini söyleyerek A ile yeni bir sözleşme tanzim etmiş, bu sözleşmenin imzalanması sırasında A biriken kira borçları için 5 ayrı senet imzalayarak anneye vermiş, bu durum yeni kira sözleşmesinde de hüküm altına alınmıştır. Akabinde A bu senetler de dahil olmak üzere vadesi gelen yeni kira bedellerini de ödemeyince anne hakkında talepli icra takibi başlatmış ve A'yı tahliye etmiş. Daha sonra öğrendiğimiz üzere A eş zamanlı olarak tadilatı yaptırdığı mimar ile de davalık olmuş, mimarlık hizmetlerinin karşılığını ödemediği için mimar A'ya alacak davası açmıştır. Bu dava boyunca A tadilatların binaya zarar verdiğini, mimarın kestiği faturanın gerçeğe aykırı olduğunu beyan etmiş ancak sonunda bilirkişi marifetiyle hesaplanan tutarı ödemeye mahkum olmuştur. Bu kararın ertesi günü A, Müvekkil ile yaptığı ilk kira sözleşmesine tadilatın müvekkil tarafından karşılanacağına dair bir ibare ekleyerek, Müvekkili ve annesini borçlu göstererek icra takibi başlatmış. Biz ve annenin vekili itiraz ettik tabi ama sözleşmenin kendindeki aslını bulamadı Müvekkil ve itirazın iptali açtılar. Aynı zamanda dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulundum ama soruşturma yaklaşık bir senedir ilerlemedi, ekleme cümle bilgisayarla yazılan kısımda ama açıkça gözle görülür şekilde yamuk ve font ve puntolar tutsa da sonradan ekleme yapıldığı çok belli ama savcılık fotokopi üzerinden inceleme yapılamayacağını söyledi, bu arada meb, elektrik ve su idarelerine A'nın sunduğu sözleşmelerin celbini istedik oralardan da A'nın sahte imzayla kendi düzenlediği 3 farklı sözleşme fotokopisi çıktı. Ancak Savcılık hala bunların da fotokopi olduğundan bahisle işlem yapmaya yanaşmayacak anladığım kadarıyla.
Bu durumda hem cezai hem de hukuki yönden ama özellikle cezai soruşturma bakımından ne yapabilirim? Sözleşme aslı olmadan suçu ispat etmemiz mümkün değil midir? Yargıtay kararlarında fotokopi üzerinden imza incelemesi kabul edilmiyor ama bizim olayımızda bilgisayarla yazılan metne yine bilgisayar yazısı eklenmiş, bir de o kararlarda yalnız fotokopi var başka bir ispat aracı yok ama bizim olayımızda mimarla olan dosyada bizden talepte bulunurken ki beyanlarının tamamen aksi beyanları var, sonradan verdiği senetler var, alacaklı insan neden senet versin ? Destekleyici bu deliller yeterli değil midir? Elinde olaya uygun Yargıtay kararı olan meslektaşım varsa paylaşmasını rica ederim.


Şimdiden teşekkürler.