TMK.nun 328/2 m.göre açılan "eğitim nafakası" olarak adlandırılan nafaka davasında, 332/1 m.deki "önlemler" hükmüne göre "tedbir nafakası" talep edilmiştir. Hakimin talebin reddinde gösterdiği "uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir verilemeyeceği" kuralı ise ancak HMK.nun 389 m.sinde düzenlenen ihtiyati tedbirlerde uygulanabilecek bir kuraldır.

TMK.nun hazırlık çalışmalarında komisyon bşk.lığı ve üyeliği de yapan Ahmet KILIÇOĞLU'nun aşağıdaki yazısında da ifade edildiği gibi ;

Somut olayda talebin dayanağını teşkil eden TMK.nun 332/1'deki tedbir hükmü , HMK.nun 389.m.sindeki "ihtiyari tedbirden " ayrı bir tedbir şeklidir. Usuldeki ihtiyati tedbir hükmünün "genel nitelikli" bir hüküm olmasına karşın ,TMK.nun 332/1 m.sindeki tedbir hakkındaki hüküm "özel nitelikli" bir hükümdür. ( genel hükmün karşısında özel hükme değer verileceği açıktır.)TMK.nun 332/1 m.sinde düzenlenen "gerekli önlemlerin alınması" talebinin en belirgin uygulama şekli ise, somut olayda olduğu gibi davacıya dava süresince uygun bir "tedbir nafakası " ödenmesi şeklindedir.

Bu durum karşısında, keyfiyetin TMK.nun 332/1 m.ile aşağıdaki bilimsel açıklamalar çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi için ara kararına itiraz etmenin yararlı olacağını düşünüyorum.

Ahmet.M.KILIÇOĞLU, Aile Hukuku,2015, sh:618. M.332 Açıklaması

"Nafaka talep eden çocuk , yardıma ve bakıma muhtaç kişidir. Talep edilen nafaka ile ilgili düzenlemeye karar verilmesi uzun zaman alacaktır. Yargılama boyunca çocuğun bakım ve eğitim giderlerinin karşılanması ise, bit zaruret olarak karşımız çıkmaktadır. İşte bu nedenlerle ,yasa koyucu geçici önlemlerin alınması şekli, yani yargılama hukuku ile ilgili olmasına ve HMK md. 389 vd.’nda “ihtiyati tedbirler ile ilgili genel hükümler bulunmasına karşın, Aile Hukukunda sık sık hükme bağlanan geçici önlemler gibi (örneğin TMK md. 169,195,197 gibi9 burada da böyle bir özel hükme yer vermiştir.

Bu amaçla, yasada yer alan TMK md. 332 f.1 hükmüne göre; nafaka davasının açılması üzerine, davacının istemde bulunması halinde, yargıcın dava süresince gerekli önlemleri alabilmesine olanak tanınmıştır. Burada yargıcın alacağı tedbirler sınırlandırılmamış, ”gerekli olan” ifadesi ile ona somut olayın niteliğine göre geniş bir takdir alanı bırakılmıştır. Alınabilecek geçici önlemlerin başında, uygulamanın kabul ettiği gibi, dava süresince tedbir niteliğinde olmak üzere, davacıya uygun bir nafakanın ödenmesine karar verilmesi gelmektedir."