Merhabalar meslektaşlarım, bir konu hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum.

Müvekkil, yetkilisi olduğu şirketin borçlu olduğu alacaklının da aynı kişi olduğu iki ayrı icra dosyası borcuna kefil olmuş gibi haciz tutanağı tanzim edilmiş ve ardından dosyalara borçlu olarak dahil edilmiş. Biz de her iki icra dosyasına bir Menfi tespit davası açarak hem imza itirazında bulunduk hem de icra kefaletinin TBK' daki kefalet sözleşmesinin şekil şartlarını (Eş rızası, azami miktar ve tarihi kefilin el yazısıyla yazması) sağlamadığını iddia ettik. (Not: Haciz tutanakları 2012 yılının 10 ve 11. ayında tutulmuş)

Dava sürerken birkaç Yargıtay kararında resmi evraka ilişkin imza itirazında senede resmiyet kazandıran memurun da davaya dahil edilmesi gerektiği yönünde kararlar okudum. HMK m.208/4' de bu hüküm geçiyor. Fakat ben sadece icra alacaklısına davayı açtım. Memurları davaya dahil etmeye çalışırsam çok uğraşacağım ve davalar uzayacak. Haciz tutanaklarında memurlar farklı olup sadece sicil numarası yazıyor. Bu yüzden davada imza itirazından vazgeçmeyi düşünüyorum. Davaya sadece icra kefaletinin TBK' daki kefalet sözleşmesinin şekil şartlarını taşımadığı iddiasıyla devam etmek istiyorum. Bunun karşı tarafın kabulüne bağlı olmaksızın mümkün olabileceğini düşünüyorum. Buna dair fikir ve önerilerinizi bekliyorum. İmzayı kabul etmemekle birlikte imza itirazından vazgeçilebilir mi?