Mesajı Okuyun
Old 08-01-2021, 16:28   #2
hırs

 
Varsayılan

.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/878
K. 2018/2710
T. 15.5.2018
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan genel tarımsal kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle giriştiği icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davalının imzaladığı bir kredi sözleşmesi ve kullandığı kredi ya da davacı bankadan aldığı bir para bulunmadığını, davacı bankanın para ödediğini ispat etmesi gerektiğini, davalının kardeşinin usulsüz olarak bir takım kişilere kredi çektirdiğini, bu hususta bankaca devam eden soruşturma olduğunu, davacı tarafından kötüniyetli olarak davalının iradesinin fesada uğratıldığını, kredi borcunun .......ait olduğu söylenerek davalıya değişik evraklar imzalatıldığını, ancak bu tarihte bir ödeme yapılmadığının kamera kayıtlarından anlaşılacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davalının sözleşme ile kredi kullandırım ve para çekme dekontları üzerindeki imzalara itirazı bulunsa da bu hususta savcılığa ya da icra dosyasına itirazda bulunmadığından ve icra dosyasında ve cevap dilekçesinde imza attığı yönündeki beyanlarının bulunması gözetilerek imza incelemesi yaptırılmasına yönelik talebinin yerinde görülmediği ve davalının itirazının haklılığını ispat edemediği gerekçesiyle benimsenen hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüyle alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı, davacının dayandığı kredi sözleşmesi ve dekontlardaki imzalara itiraz ettiği halde imza incelemesi yaptırılmadan hesap incelemesi yapılması doğru değildir. Mahkemece, davalının icra takibindeki itiraz sebepleri ile bağlı olmadığı gözetilerek kredi kullanımına ve bu kredilerin bankadan çekilmesine yönelik dekontlar üzerindeki imzaların davalı eli ürünü olup olmadığı hususunda uzman bilirkişi raporu alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.