|
|
|
|
|
|
Merhabalar; Bir müvekkilimiz kurban bayramında hayvan kesimi için biriyle anlaşıyor. Hayvanın kesimi için eti kestiren tarafın belirlediği kırsal bir alana gidiyorlar. Müvekkil hayvanın kesimini yapıyor. Kesimin yapıldığı gün etin bir kısmı kesim yaptıran kişi tarafından alınıyor; bir kısmı da müvekkile saklanması için bırakılıyor. Ancak kesim yapılan yer etin muhafazası için yeterli bir ortam olmadığından müvekkil her ne kadar kalan kısmı derin dondurucu da muhafaza etse de daha kesim günü etin zaten kenarlarında çürümeler oluyor. Bunun üzerine karşı taraf ayıplı mal nedeniyle tüketici hakem heyetine başvuruyor. Ancak müvekkile savunma yapması için tebligat dahi yapılmadan tüketici hakem heyeti müvekkil aleyhine icra kararı veriyor. Bu husus adil yargılanma hakkını ihlal olarak değerlendirilir mi? Ayrıca hayvanı müvekkil satmamış sadece kesimini gerçekleştirmiş bu nedenle yapılan bu kesim eylemi için ortada bir ayıplı mal yoktur eser sözleşmesi vardır diyebilir miyiz?
|
|
 |
|
 |
|
Meslektaşım,
6502 sayılı TKHK nın 70. Maddesine göre,
Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, tüketici hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak talep edilmesi şartıyla hâkim, tüketici hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir.
Bu durumda öncelikle mahkemeden hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurulmasını ve kararın iptalini istemek mümkün.
İtiraz ve iddialarınızı aynı dilekçede sunmalısınız.