|
Aynı yönde ....
8. Hukuk Dairesi 2016/5774 E. , 2016/10134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Özet : Karşılık davanın konusunu oluşturan ziynet eşyalarının iadesi, olmazsa bedellerinin tahsili istemi boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığından anılan ilamın 11.598,00 TL Ziynet Alacağı ve 1.330,61 TL işlemiş faizinin icra takibine konu edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Karar : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlu vekili, takibe konu ilamın kesinleşmediğini, tedbir nafakası dışında boşanma davasına bağlı fer'i alacakların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir.
Mahkemece; boşanma ilamında hükmedilen vekalet ücreti ve ziynet alacağının ilamın ferileri niteliğinde olduğu, vekalet ücreti ve ziynet alacağı hükmün kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceğinden takibin vekalet ücreti ve ziynet alacağı yönünden iptaline, nafaka yönünden ise devamına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
HUMK'nun 443/4. (HMK'nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan tazminatlar da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın kesinleşmesi gerekmez.
Somut olayda; takibe konu ... Aile Mahkemesi'nin 2013/813 Esas - 2014/651 sayılı kararında “Karşı davacı ...'in ziynet eşyaları ile ilgili açmış olduğu davanın kabulü ile 6 adet 22 ayar her biri 24 gram ağırlığında bilezik, 4 adet çeyrek altının asıl davacı ...'den alınarak karşı davacı ...'e aynen teslimine, aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde 6 adet 22 ayar her biri 24 gram ağırlığında bilezik değeri 10.800,00-TL, 4 adet çeyrek altın değeri 798,00-TL olmak üzere toplam 11.598,00-TL ziynet eşya bedelinin asıl davacı ...'den alınarak karşı davacı ...'e ödenmesine” karar verilmiştir.
Karşılık davanın konusunu oluşturan ziynet eşyalarının iadesi, olmazsa bedellerinin tahsili istemi boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığından anılan ilamın 11.598,00 TL Ziynet Alacağı ve 1.330,61 TL işlemiş faizinin icra takibine konu edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Mahkemece ziynet alacağı yönünden de takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde iptaline karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|