31-08-2020, 10:56
|
#6
|
|
Soruda geçen olayda " Kepçeyi ruhsat sahibi a şahsına rızası ile veriyor.Fakat a şahsı bu kepçeyi (anladığıma göre ) ruhsat sahibinin rızası olmadan b şahsına satıyor. Ruhsat sahibi kepçeyi satmak için a şahsına tasarruf yetkisi vermiş değil. Motorlu araçların alım satımı ancak noter senedi ile yapılabileceğinden ortada geçersiz bir satış var. b şahsı yasal bu zorunluluğu bilme durumundadır. Bu yönden iyiniyet savında bulunamaz.
" ...Davacının zilyetlik açısından tercihe şayan üstün hakkını kanıtlayabilmesi için sadece şimdiki zilyedin yararına işleyen öncelikli hak karinesini çürütüp çökertmesi gerekir. Bunun da zahmetsiz yolu şudur;Eşyanın evvelce kendi rızası dışında zilyetliğinden çıkmış olduğunu veya gönül rızası ile zilyetliğinden çıkmış olsa bile, zilyetliğini devredenin tasarruf yetkisizliğini bilen (hatta bilmesi gereken) kötü niyetli davalı zilyedin zilyetliğine geçmiş olduğunu kanıtlamak.Bu iki seçenekli kanıttan herhangi biri ortaya konunca şimdiki zilyet yararına kurulu üstün hak karinesi de çökmüş sayılır. " (Rona SEROZAN, Taşınır Eşya Hukuku,2002, Taşınır Davası Bölümündeki açıklama ,sh:152)
|