Merhabalar. Konuyla ilgili daha önce de birkaç sorum olmuştu ancak son aşamaya gelmiş bulunmaktayız. Kısaca şöyle bir özet geçiyim; müvekkil konutunu 2016 senesinde kiraya vermiş. Yazılı kira sözleşmesi yapılmış ( 1 senelik). 1 yılın sonunda kira sözleşmesi yazılı olarak güncellenmemiş ama 2000 olan kira bedeli 3000 olarak yatırılarak kiracı tarafından oturulmaya devam edilmiş. O süre içerisinde kiracı kendisi çıkmış yerine bir başkaları gelmiş onlar da 3000 olarak kira ödemesi yapmaya devam etmişler. 2020 şubat ayı gibi de kira ödemelerinde aksaklık olduğu için müvekkil zar zor kiracıları evden çıkarmış. Biz takibi yazılı kira sözleşmesi elimizde olan tarafa başlattık. Yargıtay kararlarına göre de kirayı belli zaman başkası verse de o evde başkası otursa da esas kiracı bu durumu yazılı olarak kiraya verene ihtar etmediği için borçlardan sorumlu tutulmaya devam eder. Biz takibi başlatınca en son evde kalan kiracılar bir aylık kirayı müvekkilin hesabına göndermişler başka da borçları olmadıklarını iddia ediyorlar. O aşamada da bizim takip borçlumuz da takibe itiraz etmiş. Şimdi itirazın iptali davası açacağız.
Öncelikle ;
1- Kira alacaklarından kaynaklandığı için davamızın görevli mahkemesi sulh hukuk mudur ve yetkili mahkeme de yine icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi midir ( Sözleşmede belirlenen yerde icra takibini başlattık , sözleşmede yine yetkili belirtilen mahkeme de takibin başlatıldığı yer mahkemesi olarak belirtilmiş. )?

2- Müvekkil belli dönem emlak vergilerini ödememiş. Bu durum itirazın iptali davasında öne sürülebilir mi, aleyhimize bir durum oluşur mu?

3- Takip tutarının belli kısmı son kalan kiracılar tarafından ödenmiş oldu. Şu durumda aldığımız rakamı icra dosyasına haricen tahsil olarak bildirip kalan tutar üzerinden itirazın iptali davası mı açmam gerek ? Bu tutarın esas kiracı tarafından ödenmemiş olması nedeniyle dilekçemde bu hususa nasıl değinmek doğru olur ?

4- Dava değeri olarak takip tutarı mı gösterilmeli yoksa ödeme emrindeki masraf ve vekalet ücretleri ile beraber olan tutar mı gösterilmeli ? Ya da fazlaya dair haklarımızı saklı tutarak 1000 TL üzerinden mi açmak gerekir ? ( Ödenen miktar da var.)

5- Müvekkilin elinde şahısların tahliye edildiğine dair bir evrak olmasa da bağlı çalıştıkları şirketin finans sisteminde sanıyorum ödenen tutarlar belli. Hangi tarihte çıkış yaptıkları ordan tespit edilebilir ise de esas takip borçlumuza karşı bizim ispat için kullanabileceğimiz ekstra bir hususa gerek var mıdır ? Herhangi bir tazminatla karşılaşma durumumuz söz konusu olur mu ? Kira alacaklarına ek olarak ödenmeyen 2-3 tane de fatura var onları da hesaba katarak sorularıma cevap bulabilirsem çok sevinirim. İcra konusunda yeni tecrübe kazanmaya çalışıyorum sorularım uzun oldu kusura bakmayın. Şimdiden teşekkürler.