Mesajı Okuyun
Old 19-06-2020, 20:55   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.mehmet.av
Üstadım esasen ben karşı tarafın yaptığı şeylerden bağımsız olarak; karşı tarafın tam kusurlu olması halinin müvekkilimin kişilik hakkının saldırıya uğradığına karine oluşturabilir mi diye sormuştum.
Maalesef tam kusurlu olmak mutlaka kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu anlamına gelmemekte.


Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2016/25586 Esas 2018/12039 Karar 25.10.2018 Tarih: "... boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen
davalı-karşı davacıdan kaynaklanan evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylar davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun, 174/2. maddesindeki koşullar davacı-karşı davalı kadın yönünden gerçekleşmemiştir. O halde, davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilecek yerde, kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir..."

Saygılarımla,