10-06-2020, 12:59
|
#2
|
|
Merhaba. 4857 sayılı İş Kanunu'na göre işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığının 17. Maddedeki bildirim süresini aşması halinde işverenler işçinin hizmet akdini haklı nedenlerle feshedebilir. İşçinin tutuklanması ya da gözaltına alınması nedeniyle işini yapma konusundaki maddi imkansızlığı dikkate alınarak işverene akdi fesih hakkı tanınmıştır.
Kanun koyucu, işçinin nerede, hangi olaydan dolayı, niçin nasıl gözaltına alındığına, sonuçta mahkûmiyet olup olmadığına bakmamakta, sadece gözaltında veya tutuklulukta geçen süreyi dikkate almaktadır. Bu nedenle yalnızca tutuklulukta ya da gözaltına alınmada geçirilen süre önemlidir.
Kanuna göre devamsızlığın süresi 17. maddedeki süreyi aşmalıdır. Buna göre işi 6 aydan az sürmüş olan işçi için 2 hafta, işi 6 aydan 1,5 yıla kadar sürmüş işçi için 4 hafta, işi 1,5 yıldan 3 yıla kadar sürmüş işçi için 6 hafta, işi 3 yıldan fazla sürmüş işçi için 8 hafta +1 gün sonra süre aşılmış olacaktır.
İşçinin tutuklanmasına veya gözaltına alınmasına vesile olan olguyu gerçekten yapması veya yapmaması önemli değildir. Söz konusu olgu tarafından yargılanıp kesin biçimde mahkum olması yahut beraat etmesi de önemli değildir. Yargılamanın hala sürüyor olması da önem arz etmemektedir.
Göz altına alınması veya tutuklanması nedeni ile iş sözleşmesi fesih edilen işçi yasal şartları oluşmuş ise Kıdem Tazminatına hak kazanacaktır. Hangi nedenle olursa olsun göz altına alınması veya tutuklanması Kıdem Tazminatının doğumuna engel değildir.
|