|
|
|
|
Görev yönünden, sadece savcılar açısından bakıldığında (hakimlerin durumu biraz farklı)
14.02.2011 tarihli 6110 sayılı yasayı gözden geçirmenizde fayda var ….
Bu yasadan sonra değişiklik olmadı ise … ……14.02.2011 tarihli 6110 sayılı Kanun ile 2802 sayılı Kanuna ilave edilen 93/A maddesiyle; hakim ve savcıların mesleki faaliyetleri sırasında verdikleri zararlar sebebiyle açılacak tazminat davalarının genel kurallarının belirlendiği, bu usule yüksek mahkemelerin başkanı, başsavcısı, üyeleri ile HSYK müfettişleri ve adalet müfettişlerinin de dahil edildiği; bu kurallara göre de; ancak Devlet aleyhine dava açılabileceği, ………..
........Hakimin vasi tayin ederken mal varlığı araştırması konusunda Savcılığa yazı yazması savcılığın da sadece zabıta araştırması yapması ve köy muhtarı beyanı neticesinde küçüklerin mal varlığı olmadığı kanaatine varması......
Muhatap sonuçta yine devlet olacak ama sadece savcının değil hakimin de sorumluluğu var gibi
Savcının eksik soruşturması önüne gelen hakimin bu eksikliği görmesi gerekirdi …sonuçta kararı hakim vermekte
Hakimlerin sorumluluğu ise 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46-49.maddelerinde de; sorumluluk davasının, Devlet aleyhine açılabileceği ve ilgili hakime re'sen ihbar edileceği düzenlenmiştir.
Ayrıca 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri ceza hakimleri ve cumhuriyet savcıları aleyhine yargısal faaliyet nedeni ile açılan tazminat davalarında görevli mahkeme konusunda yeni düzenlemeler getirmiştir ama buradaki durum biraz farklı
|
|
 |
|
 |
|
Meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim. Açıkçası davayı açarken HMK 46-49 a bakıp bakmadığımı da tam hatırlamıyorum ama baksaydım da muhtemelen aklıma yatmazmış. Çünkü md 46 daki sebeplerin hiçbirisi benim davamda yok gibi. Ben daha çok özen yükümlülüğü vs. eksikliğinden yola çıkmışım ama işte ispatı zor, emsal karar filan hak getire. Keşke sadece vasiye açsaydım, kazanırsam semeresiz kalsaydı ve bu kez devletin ikincil sorumluluğuna gitseydim daha garanti olurdu diye düşünüyorum şimdi.( Yani medeni kanun madde 468 - Devlet, vesayet dairelerinde görevli olanların hukuka aykırı olarak sebebiyet verdikleri zararlardan doğrudan doğruya sorumlu olduğu gibi; vasi, kayyım ve yasal danışmanlara tazmin ettirilemeyen zararlardan da sorumludur.)