Mesajı Okuyun
Old 04-02-2020, 15:50   #2
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Merhaba Sayın Meslektaşım.
2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunun 31. maddesine göre:
Öğretim görevlileri; üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış öğretim üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim - öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tananmış kişiler, süreli veya ders saati ücreti ile görevlendirilebilirler. Öğretim görevlileri, ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde dekanların, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlarının önerileri üzerine ve rektörün onayı ile öğretim üyesi, öğretim üye yardımcısı ve öğretim görevlisi kadrolarına atanabilirler veya kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. Öğretim üyesi kadrolarına öğretim görevlileri en çok iki yıl süre ile atanabilirler; bu süre sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran öğretim üyesi bulunmadığı ve görevlerine devamda yarar görüldüğü takdirde aynı usulle yeniden atanabilirler. Atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır. Konservatuvarlar ile meslek yüksekokullarına gerektiğinde sürekli olarak öğretim görevlisi atanabilir.

Eğitim hizmeti bir kamu hizmeti olduğundan dolayı bahsettiğiniz şekilde kadrolu olmayan misafir öğretim görevlisi olarak ders verme ticari yasak kapsamına girmez.
Bu konuda bir Danıştay kararının özeti şu şekilde;
Kadrolu öğretim görevlisi olma durumunda ise bu Avukatlık Kanunu 12. maddesiyle bağdaşmaz.
Dava, kadrolu öğretim görevlisi olarak görev yapan davacının ders ücretli olarak görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kaldığı maaş ve diğer sosyal haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Avukatlık yapan davacının kadrolu öğretim görevlisi olarak, en az Devlet Memurları için kabul edilmiş olan haftalık çalışma süresi kadar zamanı üniversiteye ayırması zorunlu olup avukatlık mesleğinin nitelik ve gereksinimleri karşısında bu zorunluğun yerine getirilemeyeceği açıktır. Bu nedenle davalı idarece davacının, kadrolu statüden çıkarılarak, ek ders ücretli statüye geçirilmek suretiyle istihdam biçiminin değiştirilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığından bu yolda tesis edilen işlemin iptaline ilişkin idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. ( Danıştay 5. Dairesi 1987/1932 E. 1989/421 K.)