 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Hulusi Metin |
 |
|
|
|
|
|
|
Merhaba sayın meslektaşım,
Evet...Ben de
"...Her ne kadar davacı hakkında memnu hakların iadesi kararı verilmişse de, memnu hakların iadesi kararının asıl cezayı silmediği, ancak kamu haklarından yasaklı olma ve bazı konularda ehliyetsiz kılınma gibi bir kısım süresiz hak mahrumiyetlerinin geleceğe dönük olarak ortadan kaldırılmasını ifade ettiği göz önünde bulundurulduğunda,
bu durumun bir hak niteliğinde olmayan silah taşıma ve bulundurma ruhsatı verilmesini gerektirmeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Kaldı ki gerek 6136 Sayılı Kanun, gerekse hukuka aykırı bulunmayan davaya konu Yönetmelik hükümlerinde bir yıldan fazla hapis cezasına mahkum olanlara affa uğramış olsalar bile hiçbir surette ateşli silah taşıma ve bulundurma izni alamayacakları hüküm altına alındığından,
mahkumiyet kararı ortadan kaldırılmayıp, sadece bu mahkumiyet kararı sebebiyle kaybettiği hakları geleceğe dönük olarak kendisine iade edilen davacıya, bu sebeple silah ruhsatı verilemeyeceği açıktır..."
Danıştay 15.Daire, E. 2015/4250, K.2017/7067, T.30.11.2017
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...sa t%C4%B1#fm
6136 ve 4541 s. Şehir Ve Kasabalarda Mahalle Muhtar Ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanun kapsamında
Muhtarlar hakkında nasıl aksi yönde bir gerekçe ileri sürülebilir?
Saygılar
|
|
 |
|
 |
|
Sevgili meslektaşım gerek 6136 sayılı kanun, gerekse ateşli silahlar ve bıçaklar yönetmeliğinde silah taşıyabilecek kişiler arasında köy ve mahalle muhtarları da sayılmıştır.
"Muhtarlar hakkında nasıl aksi yönde bir gerekçe ileri sürülebilir"sorunuza şöyle cevap verebilirim. En azından benim kanaatim bu yöndedir. Memnu hakların iadesine karar verilmiş bir kişinin memur olmasında bir engel bulunmamaktadır. Bu kişinin polis memuru olması durumunda silah taşımaması gibi bir durum düşünülemeyeceği için müvekkilin yapmış olduğu görev nedeniyle silah taşıma ruhsatı şartlarına haiz olduğunu düşünmekteyim.