Mesajı Okuyun
Old 22-08-2019, 05:02   #4
Batu Han

 
Varsayılan

“Somut olayda; davacı, davalı ile aralarında bir adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu,bu ortaklık ilişkisi kapsamında davalıya toplam 15.000 TL’nin kendisi ve dava dışı arkadaşı tarafından havale edildiğini ve yine ortaklık ilişkisi kapsamında dükkan tadilatı için kredi kartından 1.229,90 TL’lik harcama yaptığını iddia etmiş,davalı ise davacı ile aralarında bir ortaklık ilişkisi olmadığını,davacı ve davacının arkadaşı tarafından havale edilen toplam 15.000 TL’nin borç ödemesine ilişkin olduğunu belirtmiş ve davacının kredi kartından harcandığı iddia edilen 1.229,90 TL’lik kısmı da kabul etmemiş,davacı tarafça dosyaya sunulan ve mahkemece de*delil*başlangıcı*olarak kabul edilen SMS kayıtlarına ilişkin olarak ise söz konusu SMS kayıtlarına davacı tarafça ekleme ve çıkarma yapılmış olabileceğini belirterek SMS içeriklerini kabul etmediğini belirtmiştir.Davacı tarafça dosyaya ibraz edilen SMS kayıtları*delil*olarak kabul edilebilirse de,bu kayıtların*delil*olarak kabul edilebilmesi için, davacının cep telefonundaki SMS kayıtları ile bu kayıtların karşılaştırılması ve dökümünün de cep telefonundan alınması gerekmektedir. Davacı, SMS kaydı olduğunu iddia ettiği dökümü dosyaya ibraz etmiş ise de, mahkemece bu kayıtlar davacının cep telefonundaki SMS kayıtları ile karşılaştırılmamıştır. Bu nedenle de davacı tarafından ibraz edilen SMS kayıtlarının bu haliyle 6100 sayılı HMK’nun 199.maddesi anlamında ”belge” olarak kabulü doğru değildir.Hal böyle olunca mahkemece;yasa maddeleri ve yukarıdaki açıklamalar da dikkate alınmak suretiyle davacı tarafından ibraz edilen SMS kayıtlarının davacının telefonundaki kayıtlar ile karşılaştırılarak kayıtların uyumlu olması halinde*delil olarak kabul edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ,eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. 3. H.D. 15.03.2016, 2015/2739 E. , 2016/3873 K.”