Mesajı Okuyun
Old 25-06-2019, 16:00   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Merhaba sayın meslektaşım,

http://www.ankarabarosu.org.tr/image.../62/abhigm.pdf

T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı : 73640249-045.02[02]-534-2014-176/13572 23/06/2014
Konu : İcra Memur İşleminin Şikayetinde
Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞINA

2004 sayılı icra iflas Kanununun (IIK) 16 mcı maddesi uyarınca icra işlemlerinin, şikayet yoluyla incelenmesi için İcra Hukuk Mahkemelerine yapılan başvurularda; şikayetçi lehine karar verilmesine rağmen yargılama giderlerinin şikayetçi üzerinde bırakıldığı ve şikayetçinin kendisini vekille temsil ettirmesi durumunda dahi lehe vekalet ücretine hükmedilmediği, Yargıtay 12 inci Hukuk Dairesinin de anılan hususta çelişik kararlarının bulunduğu, uygulamada işbu konuda hukuki birliğin sağlanamadığı belirtilerek avukatların mağduriyetinin giderilmesi ve konuya ilişkin hukuksal bir zeminin oluşturulması için yasal bir düzenleme yapılması talebini içeren ilgi yazı, 2992 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun gereğince Genel Müdürlüğümüzün görevleri kapsamında incelendi.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 323 üncü maddesinde davadaki hangi masrafların yargılama giderleri olarak kabul edildiği ayrı ayrı sayılmak suretiyle belirlenmiş olup, anılan maddenin (ğ) bendinde de belirtildiği üzere vekalet ücreti bir yargılama gideridir. Diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden hükme bağlanır.

HMK'nun 326 ıncı maddesi hükmünde, kural olarak yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınacağı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davada haklılık oranına göre taraflar arasında paylaştırılacağı açıklanmıştır.

Bu genel hükmün istisnası olan aynı kanunun 327 nci maddesi hükmünde de, davanın esası hakkında lehine hüküm verilmiş olan tarafın davayı uzatması, gereksiz masraf yapması ya da kendi elinde olup da verilecek hükme etkisi bulunan belgeleri zamanında karşı tarafa bildirmemesi halinde yargılama giderlerinin tamamı veya bir kısmı ile sorumlu tutulabileceği, aynı kanunun 312 inci maddesi hükmünde ise feragat veya kabul eden tarafın aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mecbur olduğu, davalının hal ve vaziyeti ile aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması ve ilk duruşma oturumuna kadar davayı kabul etmiş olması halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir.

Şikayet, bir dava türü olmayıp, icra ve iflas dairelerinin hukuka aykırı olan işlemlerinin iptali veya düzeltilmesini sağlamak için kabul edilmiş bir kanun yoludur. Bu kanun yolu usul hukukundaki (temyiz, karar düzeltmedeki gibi) kanun yollarına benzemeyip, icra iflas hukukuna özgü bir kanun yoludur.

Şikayette şikayet eden ve şikayet edilen olmak üzere iki taraf bulunmakta olup, şikayet eden; bir icra işleminden zarar gören ilgilidir.
Şikayet edilen ise doktrin ve uygulamaya göre şikayet konusu işlem lehine olan kimsedir. Şikayetin konusu da icra ve iflas dairelerinin yapmış oldukları işlemlerdir.

Uygulamada şikayet için yapılan başvurularda; şikayetin konusuna göre ya hesap tablosundaki hesap hatalarında ve faiz miktarına ilişkin şikayetlerde olduğu gibi sadece icra müdürlüğü ya da kıymet takdirinde, haczedilmezlikte ve ihalenin bozulmasına ilişkin şikayetlerde olduğu gibi şikayet konusu işlemin lehine yapıldığı taraf karşı taraf olarak gösterilmektedir.

Şikâyette kural olarak evrak üzerinde inceleme yapılmakta, ancak hâkimin gerekli görmesi halinde duruşmalı yapılmaktadır. Duruşma açılıp taraflara tebligat yapılmasına rağmen taraflarca takip edilmemesi durumunda HMK hükümleri uyarmca işlemden kaldıramayacaktır. Hâkim, taraflar gelmese de İİK'nun 18 inci maddesi uyarmca gereken kararı verecektir.

HMK'nm hükümleri şikâyetlerde ve icra takiplerinde ancak uygun düştüğü ölçüde uygulanmaktadır. Diğer taraftan gider avansının şikâyetlerde alınması gerekli olmasa da taraflara tebliğ gibi gereken hususlarda masraf alınmalıdır.

Şikâyetin kabulü ya da reddi halinde yargılama giderleri ve vekâlet ücreti takdiri konusunda Yargıtay'm en son uygulamaları ile kabul edilen ise münhasıran icra müdürünün kusurundan kaynaklanan, karşı tarafa yüklenebilecek bir kusur bulunmaması ve yine karşı tarafın şikâyete karşı durmaması hallerinde karşı taraf aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti verilmemesi, bunun yanında şikayete konu işlemin niteliğine göre şikayet edilenin yani alacaklının yapılan işlemin gerçekleşmesinde bir kusuru var ise yargılama giderinden ve tâbi vekalet ücretinden sorumlu tutulması yönündedir. Nitekim, uygulamada mahkemelerce yaygın olarak bu doğrultuda bir uygulama benimsendiği bilinmektedir.

Bu itibarla; Şikayete konu işlemin münhasıran icra müdürünün hatasından kaynaklanması halinde karşı tarafın avukatlık ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağı, Buna karşın, şikayete konu işlemin gerçekleşmesinde alacaklıya atfedilebilecek bir kusur olması durumunda avukatlık ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulabileceği değerlendirilmektedir.

Ayrıca talebiniz mevzuat çalışmalarında değerlendirilmek üzere not alınmıştır.
Bilgilerine rica ederim.

***

Kolay gelsin