|
Yargıtay
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/21597
K. 2009/1390
T. 26.1.2009
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki tarafların vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : 1-)Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-)Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TTK.nun 690.maddesi göndermesiyle bonolarda da uygulanması gereken TTK.nun 592.maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu tür bono düzenlenirken veya tamamen doldurulmamış bir bono tedavüle çıkarken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile ispat olunmadığı sürece, bono üzerinde yazılı olan rakam, yazı, tanzim ve vade tarihi geçerliliği ve varlığını korur. Bu nedenledir ki, senet üzerinde yazılı olan vade tarihinin gerçeği yansıtmadığı iddiası mahkemede dinlenemez.
Somut olayda, 3.1.2005 tanzim ve 14.7.2005 vade tarihli bononun taşıdığı tarihlerin aksine bir vade ve tanzim tarihinin olduğu iddiası açıklanan biçimde kanıtlanmadığından yerinde değildir. Bu husus Mahkemece de kabul edilmiştir.
Hamil muayyen bir günde ödenmesi gereken poliçeyi (bonoyu) bu tarihte ve bu tarihi takip eden iki iş günü içinde ibraz edebilir.(Pr. Dr. Fırat Özten Kıy. Evr. Huk. S:674) Gerçekten TTK.nun 615/4.maddesi gereği bononun vadesi muayyen bir gün olarak tesbit olunması halinde, bonoyu tanzim eden keşideci borçlu ödeme zamanında senedin kimin elinde olduğunu bilemeyeceğinden senet hamili TTK.nun 620.maddesi gereği ödenmek üzere bonuyu keşideciye ibraza mecburdur.
Bononun vadesinde keşideciye (tanzim edene) ibrazı ile borçlu mütemerrit olur.
Senedin vadesinde anılan kanun gereği ibraz olunmadığı ahvalde, keşideci borçlu TTK.nun 624.maddesi gereği masraf ve hasar hamile ait olmak üzere bono bedelini notere tevdi ederek borçtan kurtulur.
Bu gereği yerine getirmeyen keşideci bononun vadesinde senedin ödenmek üzere kendisine ibraz olunmadığı, vadenin sonradan gerçeğe aykırı olarak doldurulduğuna dair iddiası merciide tartışma konusu yapılamaz.
Bonoyu düzenleyen keşideci o bononun asli borçlusu olarak bonoda yazılı borcun tamamını ödemek zorundadır.
TTK.nun 614.maddesi gereği bonoda kefilde aval veren konumunda olup, hamile karşı borcun tamamından keşideci gibi sorumludur. İbrazında ödenmeyen bononun borçlusu mütemerit olacağından hamilin müracaat borçlularına başvurabilme hakkı doğar....
Ne varki bu hakkında kullanılması için TTK.nun 626.maddesindeki süre ve sartlarda senet keşidecisinin protesto edilmesi zorunludur. Aksi halde TTK.nun 642.maddesine göre hamili keşideci dışındaki müracaat borçlularına ('lehtar ve cirantalara) karşı sahip olduğu müracaat hakkını kaybeder. Ancak bu durum keşideci ve kefilin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Süresinde ibraz olunup da ödenmeyen bononun hamili TTK.nun 637/11.maddesine göre temerrüt tarihi olan vadeden itibaren faiz talep edebilir.
Kecidecinin temerrüde düşmesi için TTK.nun 620.maddesindeki koşulun yerine getirilmesi yeterli olup, ayrıca protesto edilmesi borçtan sorumluluğu açısından yersizdir. Yine temerrüt tarihinden itibaren faiz istenebilceği de tartışmasızdır. Nitekim 11.12.1997 tarih 17/29 Sayılı İBK.da da adi senet vadesinin olması halinde faizin vade tarihinden itibaren istenebileceği kabul edilmiştir.
Somut olayda takip alacaklısı bono lehtarı olup, keşideci ve kefil takip edildiğinden 14.7.2005 vade tarihinden itibaren TTK.nun 637/11.maddesi gereği ve HGKnun 26.4.1995 gün ve 1995/171-413 Sayılı kararı doğrultusunda 3095 Sayılı Kanunun 2/3 maddesinde öngörülen reeskont faizi talep etmesinde yasaya uymayan bir neden yoktur. O sebeple TTK.nun 642.maddesinin uygulanma yeri yoktur. (HGKnun 22.3.2000 tarih ve 2000/12-706/181 Sayılı kararı)
O halde, borçlunun faize dair itirazı dosyada alınan bilirkişi raporuna göre sonuca bağlanması gerekirken Mahkemece yazılı gerekçeyle "faiz yönünden takibin kaldırılması isteminin kabulüne, takibin iptaline" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdIr.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda 2 numaralı bentte yazılı sebeplerle alacaklı taraf yararına İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/01/2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
*
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/11715
K. 2017/3411
T. 7.3.2017
• TAKİBİN İPTALİ İSTEMİ ( Kambiyo Senetlerine Özgü - Senedin Keşideci Borçlulara İbraz Edildiğine Dair Belge Bulunmadığı/Borçlu Keşidecinin Senet Bedelini Depo Etmek Üzere Tevdi Mahalli Tayini Talebiyle Mahkemeye Başvurduğu/Senet Bedelinin Tayin Edilen Hesaba Ödendiği/Bu Senet Yönünden Borçluların Takip Edilemeyeceği )
• KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ TAKİP ( Alacaklı Tarafından Vadede Ödenmek Üzere Borçlulara İbraz Edilmeyen Senet Yönünden Mahkemece Tayin Edilen Tevdi Mahalli Hesabına Vadesinde Yapılan Ödeme Dikkate Alınarak Bu Senet Yönünden Takibin İptali Gerektiği )
• VADEDE ÖDENMEK ÜZERE İBRAZ EDİLMEYEN SENET ( Borçlu Keşidecinin Senedin Vadesini Takip Eden İki İş Gününde Senet Bedelini Depo Etmek Üzere Tevdi Mahalli Tayini Talebiyle Mahkemeye Başvurduğu/Senet Bedelinin Aynı Gün Tayin Edilen Hesaba Ödendiği/Bu Senet Yönünden Borçluların Takip Edilemeyeceği - Takibin İptal Edileceği )
• TEVDİ MAHALLİ HESABINA ÖDEME ( Alacaklı Tarafından Vadede Ödenmek Üzere Borçlulara İbraz Edilmeyen Senet Yönünden Mahkemece Tayin Edilen Tevdi Mahalli Hesabına Vadesinde Ödeme Yapıldığı/ Bu Senet Yönünden Borçluların Takip Edilemeyeceği - Takibin İptaline Karar Verileceği )
6102/m.708,712
ÖZET : Dava; kambiyo senetlerine özgü takibin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, alacaklı tarafından senedin ödenmek üzere keşideci borçlulara ibraz edildiğine dair bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği görülmüştür. Borçlu keşidecinin senedin vadesini takip eden iki iş gününde senet bedelini depo etmek üzere tevdi mahalli tayini talebiyle mahkemeye başvurduğu Asliye Ticaret Mahkemesi'nin Değişik iş sayılı dosyasında mahkemece, senet bedelinin senet alacaklısı adına açılacak bir hesaba yatırılmak üzere belirtilen bankası şubesinin tevdi mahalli olarak tayinine dair verilerek tevdi mahalli tayin edildiği, borçlular tarafından senet bedelinin aynı gün tayin edilen hesaba ödendiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla bu senet yönünden borçlular takip edilemez. Bu durumda, mahkemece, alacaklı tarafından vadede ödenmek üzere borçlulara ibraz edilmeyen senet yönünden mahkemece tayin edilen tevdi mahalli hesabına vadesinde yapılan ödeme dikkate alınarak bu senet yönünden de takibin iptali gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklının borçlular aleyhine dört adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığı, keşideci borçluların yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yaptıkları başvurularında; dayanak senetlerin takibin diğer borçlusu olan senet lehtarı ile aralarında yaptıkları 21.10.2015 tarihli protokol gereği keşide edildiğini, protokolün 3.maddesinde senetlerden biri ödenmezse kalan senetlerin de muaccel hale geleceğinin düzenlendiğini, takip alacaklısı ciranta tarafından senetlerin ödenmek üzere kendisine ibraz edilmediğini,senetlerin keşidecisi olması sebebiyle kimin elinde olduğunu ödenmek üzere ibraz edilmeden bilemeyeceğini, vadesi gelmemiş senetlerin takibe konulamayacağını, alacaklısının kötü niyetli olup kendisini temerrüde düşürmek istediğini, temerrüde düşmemek için tevdi mahalli tayin ettirerek 20.10.2015 tarihli senet bedelinin tayin edilen hesaba ödendiğini iddia ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, vadesi gelmeden takibe konulan üç adet bono yönünden takibin iptaline, vade tarihinden bir gün sonra takibe konulan 20.10.2015 vade tarihli bono yönünden ise davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
TTK'nun 708. maddesinde; "Muayyen bir günde veya keşide gününden,yahut görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin hamili, poliçeyi ödeme gününde veya onu takip eden iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraza mecburdur." düzenlemesine yer verilmiştir.
TTK'nun 712.maddesinde; "Bir poliçe 708.maddede öngörülen sürede ödeme için ibraz edilmediği takdirde borçlu, gideri ve riski hamiline ait olmak üzere poliçenin bedelini bir bankaya tevdi edebilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Kambiyo senetleri aranacak borçlardandır. Senet borçlusu keşidecilerin senedin nerede ve kimin yedinde olduğunu bilmesine olanak yoktur. Borçlu ancak senedin ibraz edilmesi halinde yetkili hamilin kim olduğunu öğrenebilir. Ödeme mükellefiyetinden söz edilebilmesi için senedin usulüne uygun ibrazı gerekir. İbraz edilmeden senette yer alan alacağın muaccel olduğundan söz edilemez.
Somut olayda, alacaklı tarafından senedin ödenmek üzere keşideci borçlulara ibraz edildiğine dair bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği görülmüştür.
Borçlu keşidecinin 20.10.2015 vade tarihli senedin vadesini takip eden iki iş gününde 22.10.2015 tarihinde senet bedelini depo etmek üzere tevdi mahalli tayini talebiyle mahkemeye başvurduğu, 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/1993 Değişik iş sayılı dosyasında mahkemece, 20.10.2015 vade tarihli senet bedelinin senet alacaklısı ... adına açılacak bir hesaba yatırılmak üzere ... Bankası ... şubesinin tevdi mahalli olarak tayinine dair 23.10.2015 tarihinde karar verilerek tevdi mahalli tayin edildiği, borçlular tarafından senet bedelinin aynı gün tayin edilen hesaba ödendiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla bu senet yönünden borçlular takip edilemez.
Bu durumda, mahkemece, alacaklı tarafından vadede ödenmek üzere borçlulara ibraz edilmeyen 20.10.2015 vade tarihli senet yönünden mahkemece tayin edilen tevdi mahalli hesabına vadesinde yapılan ödeme dikkate alınarak yukarıda açıklanan yasa maddeleri gereği bu senet yönünden de takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|