19-04-2019, 07:07
			
							
		 | 
		
			 
            #3
		 | 
	
	| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		Avukatın hapis hakkı ve avukatlık ücretinin rüçhanlı bulunması: 
Madde 166  
 
Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, 
parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı 
nispetinde elinde tutabilir. 
Avukat, sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, 
kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer 
taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara 
nazaran rüçhan hakkını haizdir. Rüçhan hakkı, vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname 
umumi ise iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi baş vurma tarihine göre sıra 
alır. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/79 md.) İş sahibinin iflası halinde avukatın vekâlet ücreti 
alacağı da rüçhanlıdır. Ancak, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 206 ncı 
maddesinin birinci fıkrası hükmü saklıdır. 
Bir ilamın cebri icra yoluyla infazına girişildiğinde, icra dairesi, takip talebinde bulunan 
tarafın ilamda adı yazılı olan avukatına, icra emri ile aynı zamanda düzenliyeceği bir bildiriyi, 
gideri takip talebinde bulunandan alınmak suretiyle, derhal tebliğ eder. Bu bildiri tebliğ 
edilmedikçe icranın sonraki safhalarına geçilemez. Avukata yapılacak tebliğin giderleri hakkında 
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 59. maddesi hükmü uygulanır. 
Avukatın ölümü halinde, mirasçılarına intikal eden avukatlık ücreti alacakları da, avukat 
alacakları gibi rüçhanlıdır. Şu kadar ki, üçüncü fıkrada yazılı bildirim zorunluğu bu kimseler 
hakkında uygulanmaz. 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |