Alıntı: Müvekkilim 10 sene önce SUÇ OLMAYAN ANCAK AHLAKA AYKIRI OLAN BİR ŞEY YAPMIŞ. Şimdi BİRİSİ de çıkıp, o yaptığı işi ailesine, çevresine, akrabalarına, eşine dostuna ve iş çevresine anlatacağını söylüyor.

01.SALDIRI ve TESPİTİ
01.1.Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse… (TMK.m.24)
01.2.Hukuka aykırılığının tespiti…(TMK.m.25)

01.3.Yargı yoluna başvrulduğunda
01.3.1.karşı tarafın da savunma (ispat) hakkı olacağı ve
01.3.2.bu hakkın kullanılmasıyla 10 yıl önceki „ahlaka aykırı olan“ şeyin yeniden gündeme getirilmesinin de kaçınılmaz olacağı ve
01.3.3.bunun sonuçları ile, yargı sürecinin „konu bağlamında“ müvekkil üzerindeki yıpratıcılığı
düşünülmelidir.

02. KİŞİLİK HAKKI İHLALİ – „Özel ve nitelikli“ bir kişilik hakkı ihlali

02.1.10 yıl önceki „yapılmış olan şeyin“ ceza yasasına göre suç oluşturmaması ve yaptırımının düzenlenmemiş olması,

02.2.eylemin Borçlar Hukuku hükümlerine göre „ahlaka ya da hukuka aykırı“ olarak kabul edilmesine engel teşkil etmez iken,

02.3.Bugün, yani 10 yıl sonra, 10 yıl önceki eylemin ahlaka aykırılığı ve dolayısıyla haksızlığı ortadan kalkmış sayılabilir mi?

02.4. „birisinin“ bu eylemi --10 yıl sonra—ilgilisinin „ailesine, çevresine, akrabalarına, eşine dostuna ve iş çevresine anlatacağını“ söylemesi
02.4.1.kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte midir?
02.4.2.hukuken nasıl nitelendirilebilir, ya da
02.4.3.bu „söyleme tehdidi“ TMK.m.24, 25 ve TBK.m.58 (Kişilik hakkının zedelenmesi) kapsamında mıdır?

Kahve molası..