Mesajı Okuyun
Old 08-03-2019, 07:58   #5
Av.. Neslihan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
KAVRAM:

1-Eser Sözleşmesi (TBK.m.470 vd.)
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.

2-GÖTÜRÜ BEDEL (TBK.m.480)
Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.
Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir.
Eser, öngörülenden az emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile işsahibi, belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür.

3-Sözleşme
a.Şartları (? – TBK.m.26)
b.Delil sözleşmesi (HMK.m.193)

4-Sözleşmeye aykırılık
Haksız fiil sorumluluğuna dair hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır (TBK.m.114/II)

5-Yüklenicinin borçları (TBK.m.471 vd.)

6-Eksik işle teslim
a.Eksik işleri tesbit ve ihbarı?
b.Eksik işlerin mahalli piyasa rayiçleri ile hesaplanması

7-Yüklenicnin ihtarı (Talep?)

8-Yüklenicinin Sözleşmeyi feshi (TBK.m.480/II)

9-Gecikme tazminatı

10-Cezai şart (Sözleşme hükümleri?)

11-ECRİ MİSİL (TBK.m.49 vd.)
„ ..ecrimisil, diğer bir deyişle HAKSIZ İŞGAL TAZMİNATI, 08.03.1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile HAKSIZ BİR EYLEM sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. ... ,
haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, EN AZI KİRA GELİRİ KARŞILIĞI ZARARDIR. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan OLUMLU ZARAR ile kullanmadan kaynaklanan malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (OLUMSUZ ZARAR) ecrimisilin kapsamını belirler. HAKSIZ İŞGAL, HAKSIZ EYLEM NİTELİĞİNDEDİR.
(YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 Sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar…”
14. HD. E. 2018/3226,K. 2018/9176, T. 18.12.2018
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...lenin+meni+#fm

12-Dava açmak için gereken makul süre

13-Zamanaşımı
a. (5 yıl-TBK.m.147/6)
b. (Ayıplı Eser -TBK.m.478)

Mola..

1- Eser sözleşmesine ve götürü bedele ilişkin herhangi bir sıkıntı yok, müvekkil şirket, son döneme kadar hakediş bedellerini ödediği dosya kapsamında dekontlarla sabit. Ancak teslim için öngörülen vadede yüklenici eserin teslime hazır olduğunu belirten ihtar çekiyor, müvekkil şirketse eserin teslime hazır olmadığını, geçici kabul için şartların oluşmadığını, eserdeki ayıpları teker teker ihbar ediyor. Bu bakımdan herşey sözleşmeye göre ilerliyor, hatta müvekkil aynen ifa yönünde yüklenici şirkete sözleşmede belirtilen süreyi de veriyor. Sözleşmede herhangi bir delil sözleşmesi mevcut değil. Aynen ifa talebinden sonra yüklenici şirket fesih yönünde iradesini kullanıyor. Bundan sonra hakediş bedelleri, teminatın iadesi, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapılan imalatların tespiti ve rayiç değerlerine göre ödenmesi, cezai şart talebiyle yüklenici tarafından müvekkil şirket aleyhine dava açılıyor. Ancak söylediğim gibi feshe rağmen hakediş bedellerini ve teminatlarını alabilmek için haksız işgal yolunu tercih ediyorlar. İnşaat sahasını terk ettikleri gün müvekkil eksik ve ayıplı işleri tamamlamaya başlıyor.
Sözleşmede kararlaştırılan cezai şart TBK md 179/1 kapsamında seçimlik bir cezai şart. Taleplerimiz için zamanaşımı süresi henüz geçmedi ancak yakın zamanda geçecek. Bu yüzden sadece cezai şart talebiyle bir dava açmak istemiyorum. Ancak müvekkilin feshe rağmen aynen ifayı talep etmesi, bu talebimizin önünde bir engel oluşturur mu diye sormak istiyorum. Ve ecrimisil değerini gecikme tazminatı değeri üzerinden mi yoksa o yılın kira rayiç değerinin belirlenmesini talep edip belirsiz alacak davası olarak mı açmalıyım?