Mesajı Okuyun
Old 27-01-2019, 13:06   #9
Av. Suat

 
Varsayılan

Hukuk Genel Kurulu 2011/19-617 E., 2011/749 K.

İTİRAZIN İPTALİ

"İçtihat Metni"

.............özellikle itirazın iptali davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olmasına,

Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.02.2009 gün ve 2005/291 E., 2009/41 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 22.04.2010 gün ve 2009/6373 E., 2010/4915 K. sayılı ilamı ile;

"...Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkili tarafından davalı firmaya pirinç ve bakır boru satımı yapıldığını ve malların davalı şirkete teslim edildiğini, ancak malın tesliminden (2) gün sonra bu malların davalıya ait işyerinden hırsızlık sureti ile çalındığını, davalının mal bedelini ödememesi üzerine girişilen takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, taraflar arasında 5410 kg bakır satımına ilişkin anlaşmaya varılmasına rağmen davacı 4200 kg.mal teslimi yaptığını, ancak faturanın 5410 kg üzerinden düzenlendiğini, malların cumartesi günü akşam saat 18:00 civarında müvekkiline teslim edildiği için o esnada şirkette sadece muhasebe elemanı olduğu için malların tartılmadan teslim alındığını, pazartesi günü yapılan kontrol sonunda 1210 kg eksik mal teslim edildiğinin anlaşıldığını, aynı gün şirketin kapı camında küçük bir kırık tespit edilip durumun karakola bildirildiği, ancak yapılan kontrol sonucunda herhangi bir şeyin çalınmadığının anlaşıldığını, bunu fırsat bilen davacının da eksikliğin hırsızlıktan kaynaklandığını iddia ettiğini, müvekkilinin davacıdan aldığı tüm malların bedelini banka havalesi ile ödediğini öne sürerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında mal satımı nedeni ile ticari ilişki olduğu, davacı tarafından düzenlenen 67.647.16.-TL'lık faturanın davalı defterlerine işlendiği, buna karşılık davalı şirketin 56.986.05.-TL ödemede bulunduğu, mal teslimine ilişkin irsaliyede davalı elemanın imzasının bulunduğu, davalının mal tesliminden iki gün sonra işyerinde hırsızlık olduğundan bahisle jandarma karakoluna müracaat ettiği ve 10.12.2004 tarihli ihtarnamesi ile de davacıdan eksik mal teslim edildiği nedeni ile 1210 kg yeni malın teslimini talep ettiği, sevk irsaliyesi ve faturaların davalı defterlerine kaydedilmesi nedeni ile davalının eksik mal teslim edildiği yönündeki savunmasının kabulünün olmadığı gerekçesi ile davacının feragat ettiği 36.858.15.-TL nedeni ile davanın reddine bakiye miktar üzerinden davanın kısmen kabulü ile davacı yararına %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava konusu takip toplam tutarı 47.559.31.-TL olan 4.12.2004 tarihli 2 adet faturaya dayalı olarak yapılmıştır. davalı tarafından davacı alacaklıya 8.12.2004 ve 15.12.2004 tarihlerinde toplam 56.986.05.-TL tutarında ödeme yapılmıştır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak mahkemece takip ve dava konusu edilmeyen 15.12.2004 tarihli 20.087.-TL bedelli faturada değerlendirmeye alınarak hüküm oluşturulmuştur. oysa, takip ve dava konusu olmayan faturanın bu davada dikkate alınamayacağı hakimin iddia ve savunmayayla bağlı olduğu kuralının bir gereğidir. mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…

…"

gerekçesiyle oybirliğiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle itirazın iptali davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olmasına, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılmasına olanak bulunmamasına takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılmayan belgenin itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılmasının mümkün bulunmamasına(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03.05.2006 gün ve 2006/19-260 E. 2006/251 K. sayılı ilamı) ve eldeki davada dayanılan üç faturadan sadece ikisinin icra takibine konu edilmiş ve bu fatura bedellerinin ödendiğinin Hukuk Genel Kurulu'nca kabul edilmiş olmasına ve Özel Daire'ce "sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına" karar verilmesi karşısında, inceleme konusu yapılmamış olan, 1210 kg malın eksik teslim edildiğine ilişkin nizanın takip konusu yapılmayan üçüncü fatura ile ilgili olarak açılacak davada irdelenmesi olanağının bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.