Mesajı Okuyun
Old 30-12-2018, 18:36   #7
Av. Suat

 
Varsayılan

Yargıtay YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E: 2011/25078 K: 2013/21609 T: 09.09.2013
İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukuki-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukuki bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirir. İşçinin işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini, işçinin işverenin talimatlarına göre hareket etmesi ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından control edilmesi, işçinin bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin ölçüt teşkil etmez. İşçinin işverenin belirlediği koşullarda çalışırken kendi yaratıcı gücünü kullanması ve işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp kalıtlaması, karar verme özgürlüğüne sahip bulunup bulunmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir.

İş kanunundaki hizmet sözleşmesinin tanımında işçinin bedensel veya fikri işgücünü işeverenin hizmetine sunması sözkonusu
Ama burada bunlardan ayrı olarak işçinin nakdi sermayesi de işin içine girmiş durumda
bu nedenle bu alacaklar yönünden aradaki ilişki hizmet sözleşmesi tanımına uymuyor
Ayrıca işçi aldığı bu malların üzerine kar payı koyuyor mu
İşçinin bu işten çıkarı nedir ??
Dışarıdan bakıldığında taraflar işçi ve işveren ama bu uyuşmazlık veya alacak hizmet sözleşmesinden doğan bir alacak tanımına uymuyor.