Mesajı Okuyun
Old 18-09-2018, 14:06   #2
para_doks

 
Varsayılan

2. bodrum katta kendisine ferağı yapılan dükkanın arka kısmında bulunan alan Derken binanın bahçe kısmına denk gelen alandan söz ediyorsanız evet ortak alana müdahalenin önlenmesini Mahkemeden talep edebilirsiniz. Ortak alanın kiraya verilmesi sonucunda bir gelir elde edilmiş ise müvekkilinizin payı oranında bunu da talep edebilirsiniz.

Ortak alan olmayan bir yere yapılan kaçak depodan sözediyorsanız Belediyeye şikayet ederek yıkımını sağlayabilirsiniz.


Aradaki duvarı yıkarak dükkana kattığı daire ile ilgili ise öncelikle delil tespiti davası açmayı düşünüyorum. Ama bundan sonra izleyeceğim yolda sıkıntılarım var. Belediyeye şikayet etmem mi daha doğru olur; yoksa dava açmam mı? Davayı açtığım takdirde burada KKİS ye mi dayanmalıyım yoksa Kat Mülkiyeti Kanunu'na aykırılığa mı dayanmalıyım? Talep kısmımda ne istemeliyim?

T.C. YARGITAY

18.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/244
Karar: 2014/11888
Karar Tarihi: 01.07.2014


KAT MÜLKİYETİ KANUNUNDAN KAYNAKLANAN DAVA - KAT MALİKLERİ KURULUNCA OYBİRLİĞİ İLE ALINMIŞ BİR KARAR BULUNMADIĞI - DAVACILARIN BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN İŞYERİNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE MUVAFAKAT VERMEDİKLERİ - DAVANIN REDDİNİN İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Kat malikleri kurulunca oybirliği ile alınmış bir karar bulunmadığı ve davacıların da işyerine dönüştürülmesine muvafakat vermediklerine göre ve anılan protokolün dava konusu bağımsız bölüme ilişkin olmadığı da anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

(634 S. K. m. 24, 28)

Dava: Dava dilekçesinde, işyeri olarak kullanılan bağımsız bölümün meskene dönüştürülerek eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Karar: Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalılara ait bağımsız bölümlerin tapuda mesken vasfıyla kayıtlı olmasına rağmen işyeri olarak kullanıldığını ileri sürerek taşınmazların tahliyelerini ve mesken olarak eski hale getirilmesini talep etmiş, mahkemece dava tefrik edilerek sadece 20 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Kat Mülkiyeti Yasası'nın 24. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca tapuda mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümün işyeri olarak kullanılabilmesi için bu konuda anataşınmazdaki tüm kat maliklerinin oybirliğiyle karar vermeleri gerekir.

Aynı Yasanın 28. maddesine göre; yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini ve yönetime ait diğer hususları düzenler. Ayrıca yönetim planı, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir. Dava konusu bağımsız bölümlerin kullanma maksat ve şekillerini, yönetim planındaki düzenlemeye bakarak saptanacağından öncelikle yönetim planının 3. maddesini yorumlamak gerekir. Dava konusu 20 nolu bağımsız bölüm tapuda mesken vasfıyla kayıtlıdır. Yönetim planının 3.maddesinde <kat mülkiyeti kütüğünde işyeri ve ticaret yeri olarak gösterilen bağımsız bölümler haricinde daireler sadece konut olarak kullanılacaktır.> hükmü yer almaktadır. Dosyada mevcut protokolün 6.maddesi <Kat malikleri N. İ.'ın maliki bulunduğu 1.bodrum kattaki bağımsız bölümlerin apartman dışından giriş-çıkış yapmak koşuluyla işyeri olarak kullanılmasına muvafakat edeceklerdir. Ancak bu bağımsız bölümlerin satılması veya İnanır Metal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ünvanlı şirketlerin dışından başka kişi yada kuruluşlara kiralanması ya da bu şirketlerdeki N. İ. ve D. İ.'ın hisselerinin toplamının % 51'in altına düşmesi, şirketleri temsil ve imza yetkisinin tamamen üçüncü şahıslara geçmesi halinde kat maliklerinin muvafakati temin edilmediği taktirde, bu bağımsız bölümler ancak mesken olarak kullanılabilecektir.> şeklindedir. Buna göre protokolün bu hükmü anataşınmazın bodrum katında bulunan 1, 2, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlere ilişkin olup dava konusu 20 nolu bağımsız bölümü bağlamamaktadır.

Dosya kapsamından Kat Mülkiyeti Yasası'nın yukarıda açıklanan esaslarına uygun kat malikleri kurulunca oybirliği ile alınmış bir karar bulunmadığı ve davacıların daişyerine dönüştürülmesine muvafakat vermediklerine göre ve anılan protokolün dava konusu bağımsız bölüme ilişkin olmadığı da anlaşıldığındandavanın kabulünekarar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince bozulmasına, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı