Mesajı Okuyun
Old 05-08-2018, 18:41   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

Çocuk ile baba arasında soybağınm mahkeme kararıyla belirlenmesini amaçlayan babalık davasını:

Ana veya Çocuk açabilir.
Dava, baba olduğu iddia edilen kişiye karşı, bu kişi ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Çünkü davanın neticesine göre onların da miras hakkı etkilenecektir.

Dava açıldığında, Aile Mahkemesi hakiminin davayı Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye «ihbar» etme yükümlülüğü getirilmiştir. Aynı şekilde dava ana tarafından açılmışsa davanın kayyıma, kayyım tarafın*dan açılmışsa anaya ihbarı zorunludur, (md. 301) Cumhuriyet Savcısı ve Hazine’nin doğrudan babalık davası açamayacağı, davanın ihbarı üzerine isterlerse müdahil olabilecekleri unutulmamalıdır. Şayet müdahil olmazlarsa Cumhuriyet Savcısı ve Hazine’nin kararı temyiz haklarının bulunmadnğı Yargıtay kararlarında açıklanmaktadır.

Uygulamada sıklıkla görülen ve Yargıtay kararlarında bozma nede*ni kabul edilen yanlışlardan biri çocuğa kayyım olarak ananın atanması*dır. Evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun velayeti kural olarak anaya ait ise de (T. M. K. md. 337), babalık davasında ana ile çocuk arasında her zaman bir yarar çatışması bulunduğundan kanun koyucu çocuğa kay*yım tayinini (md. 426/2), ana tarafından açılmışsa kayyıma ihbarını zo*runlu görmüştür, (md. 301/3). Bu nedenle çocuğa ananın dışında bir ki*şinin kayyım tayin edilmesinin sağlanması, davaya katılıp gösterdiği takdirde onun da kanıtlarının toplanması gerekir. Yine aynı şekilde ana ile çocuğa atanacak kayyımın davada aynı vekille temsili de doğru olmayıp, vekille temsil olunmak istiyorlarsa ayrı ayrı vekillerce temsil olunabilecekleri de unutulmamalıdır.