Mesajı Okuyun
Old 04-06-2018, 17:57   #11
Lord Mozart

 
Varsayılan

Meslektaşım burada tartışılması gereken iki farklı durum olduğunu düşünüyorum.Öncelikle TCK 128.maddede dile iddia ve savunma dokunulmazlığı meseledir.TCK 128 " Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir." şeklinde düzenleme yapılmıştır.Düzenlemeden anlaşılacağı üzere isnat edilen fiillerin somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla ilgili bulunması,açıklanmasında menfaat bulunması gerekmektedir.Ancak Yargıtay bu hususta "Somut olayda; sanığın davalı vekili, müştekinin davacı vekili sıfatıyla takip ettiği boşanma davasında; sanığın mahkemeye sunduğu, cevap dilekçesinde davacı vekili olan katılan avukata yönelik "......karşılık davalı ve vekilinin son derece kötü niyetli hazırladığı, açıkça sahtekarlık yapmaya çalıştığı aşikar....", şeklindeki ifadelerinin TCK'nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı, kaba hitap tarzı niteliğinde, ağır eleştiri olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi," (Yargıtay 18.Ceza Dairesi, 2015/9780 E, 2015/6879 K , 08.10.2015) gibi ifadeleri dahi her ne kadar katılmasam bile içtihatları vardır.

Bir diğer mesele ise eleştiri kaba hitap tarzı şeklinde bir ifade olup olmadığıdır.Yine Yargıtay verdiği kararlarında " Sanığın, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu yaralama ve gasp eylemlerinden dolayı ceza aldığını duyması üzerine, mahkeme heyetine “sen bu işi bırak domates sat” şeklindeki söylediği sözlerin müştekilerin onur, şeref ve saygınlıklarını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi, " (Yargıtay 4.Ceza Dairesi ,Esas: 2012/ 27782 , 15.01.2014"

"Somut olayda sanığın jandarma görevlilerine söylediği kabul edilen “güneydoğuda halk sizi limon gibi sıkıyor, buraya gelip dayılık yapıyorsunuz” demek şeklindeki sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, kaba bir davranış niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,"(Yargıtay 18.Ceza Dairesi, 2015/3753 E ,09.09.2015)

" Somut olayda; sanığın, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/142 Esas sayılı dosyası kapsamında sanık sıfatıyla yargılandığı sırada, dosyaya sunduğu yazılı savunma konulu, 18.02.2013 havale tarihli dilekçesinde yer verdiği "kendimi bazen cibali karakolunda hissettim, kamera şakası gibi bir yargılama, İzmir 4. Ağır Ceza skandallar mahkemesidir, üç hakim ve bir savcı adalet topunu ayağınıza almışsınız tek pas tek kale maç yapıyorsunuz, adaleti merdiven altına düşüremezsiniz, altı dalda oscar heykelciğini alırdık, insan hakları mahkemesine gittiğimde mahkemenize salça veya peynir tenekesi hediye ederler, ön yargılı davranıyorsunuz, mahkemenizin savcısı akıl tutulması sizler ise vicdan tutulması yaşıyorsunuz, sizlere hukuk fakültesinde tersten okuma tekniği öğretiliyor..." şeklindeki ifadelerin ağır eleştiri niteliğinde olduğu; ayrıca YCGK'nın 17/07/2007 tarihli içtihadıyla birlikte sanığın sunmuş olduğu dilekçenin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, dava konusu ifadelerin savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı ve hakaret suçunda hukuka uygunluk nedeni oluşturan hakkın kullanılmasına ilişkin YCGK'nın anılan kararında yer alan koşulları taşıdığı gözetilmeden, savunma hakkı kullanılırken ölçülülük koşulunun ihlal edildiği yolundaki isabetsiz değerlendirmeye dayalı gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması," (Yargıtay 18.Ceza Dairesi 2015/42278 E, 18.10.2017) ifadelerini hakaret olarak nitelendirmemiştir.