14-05-2018, 15:20
			
							
		 | 
		
			 
            #5
		 | 
	
	| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				%20 kötü niyet tazminatı
			 
			 
			
		
		
		
		Merhaba; 
Eski bir başlık olmasına rağmen henüz cevaplanmamış. Ben de aynı konuda araştırma yaparken Yargıtay kararına rastladım. Sanırım Yargıtay bana göre hatalı olan bir şekilde doktrinle zıt görüşte. Faydası olması ihtimaline binaen paylaşıyorum. 
 
Saygılarımla. 
 
Esas No: 
Karar No: 
YARGITAY 
12. Hukuk Dairesi 
2011/2359 
2011/17343 
Karar Tarihi: 03.10.2011 
T.C. 
SIKAYET DAVASI - TAKIBIN DURDURULMASI ISTEMI - ALACAKLI 
TARAFINDAN GENEL MAHKEMEDE ALACAK DAVASI AÇILMASI 
HALINDE KÖTÜ NIYET TAZMINATININ TAHSILININ 
ERTELENMEYECEGI - SIKAYETIN REDDINE KARAR VERILMESI 
YERINE KABULÜNÜN ISABETSIZ OLUSU 
ÖZET: Alacaklı tarafından genel mahkemede alacak davası açılması halinde kötü niyet tazminatının 
tahsilinin erteleneceginin belirtilmemis olması ve takip konusunun borçlunun imzaya itirazı üzerine icra 
mahkemesince alacaklı aleyhine hükmedilen icra tazminatına iliskin oldugu nazara alınarak, icra 
dairesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadıgından sikayetin reddine karar verilmesi yerine kabulü 
yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. 
(2004 S. K. m. 170) 
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı 
tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmis olmakla okundu ve 
geregi görüsülüp düsünüldü: 
Karar: IIK'nun 170. maddesinde; Icra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi 
takibe koymada kötü niyeti veya agır kusuru bulundugu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip 
konusu alacagın yüzde yirmisinden asagı olmamak üzere tazminata ve alacagın yüzde onu oranında 
para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava 
sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmis olan para cezası kalkar.> 
düzenlemesi getirilmistir. 
Somut olayda, icra mahkemesince lehine icra tazminatı hükmedilen borçlu, bu ilama dayanarak 
alacaklısı aleyhinde ilamlı takip baslatmıstır. Bu takibin borçlusu (önceki takibin alacaklısı) genel 
mahkemede alacak davası açtıgını bildirerek icra tazminatının tahsiline iliskin takibin IIK'nun 170 son 
hükmünce durdurulmasını icra dairesinde talep etmistir. Icra dairesince ilgili hükümde tazminatın 
tahsilinin durdurulacagına dair düzenleme bulunmadıgından istemin reddine karar verildigi ve sikayet 
üzerine icra mahkemesince, icra dairesinin ret kararının kaldırıldıgı anlasılmaktadır. 
Bu durumda mahkemece yukarıdaki yasal düzenlemede, alacaklı tarafından genel mahkemede 
alacak davası açılması halinde kötü niyet tazminatının tahsilinin erteleneceginin belirtilmemis olması 
ve takip konusunun borçlunun imzaya itirazı üzerine icra mahkemesince alacaklı aleyhine hükmedilen 
icra tazminatına iliskin oldugu nazara alınarak, icra dairesinin kararında bir isabetsizlik 
bulunmadıgından sikayetin reddine karar verilmesi yerine yazılı gerekçeyle kabulü yönünde hüküm 
tesisi isabetsizdir. 
Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle IIK 366 
ve HUMKnun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2011 gününde oybirligi ile karar verildi. 
(¤¤) 
Sinerji Mevzuat ve Içtihat Programı Sayfa 1 / 1 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |