Mesajı Okuyun
Old 02-04-2018, 23:55   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Bilirkişi raporları takdiri delildir. Nihai kararın takdiri mahkemededir. Hakim hukuki mesuliyeti mevzuata göre belirlemekle yükümlüdür. Raporda aksi yazılı diye hakim o şekilde karar vermek zorunda değildir.

Her ne kadar Yargıtay, "hukuki bilgi ile çözülmesi mümkün olmayan ve teknik bilgi gerektiren" uzman veya bilirkişi raporlarına aykırı kararların yine teknik nedenlerle gerekçelendirmesi görüşünde olsa da, somut olayda "kusur" atfı hukuki bir süreçtir. Kırmızı ışıkta geçen araç sürücüsü teknik bilirkişiye göre yüzde yüz kusurludur ama kaza bu ihlalden değil de 3. kişinin intihar amacıyla aracın önüne atlamasından doğmuş olabilir.

Kira sözleşmesine dayalı, yangından doğan tazminat konulu somut bir davamda, davalının üstüne basarak "elektrikli ısıtıcıyı devirdim" şeklindeki beyanlarını hiçe sayan "teknik bilirkişinin" üstelik keşif dahi yapmadan dubleks dairenin elektrik bağlantılarının kusurlu olduğu gerekçesiyle "yangın elektrik kablolarından çıkmış olabilir" görüşü ile tarafımıza tam kusur atfı yapması üzerine davamız reddedilmişti.Oysa hakimin teknik bilirkişinin hukuki mesuliyet atıf kurallarını bilmeden ezbere yaptığı kusur atfını yok sayması ve sizin davanızdaki gibi hukuki kusur değerlendirmesi yapması gerekirdi.

Somut olaydaki beraat kararında sanığın kusursuzluğuna dair tespit edilen maddi vakıa eBK 53 (TBK 74), kesinleşmesi şartıyla hukuk hakimini bağlayacaktır.