Mesajı Okuyun
Old 26-03-2007, 15:22   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1974/3455
K. 1974/3610
T. 13.12.1974
• DEFTERLERİNE DAYANILAN TARAFIN İBRAZDAN İMTİNA ETMESİ ( Diğer Tarafa Yemin Teklif Edileceği )
• YEMİN TEKLİFİ ( Defterlerine Dayanılan Karşı Tarafın İbrazdan İmtina Etmesi Üzerine )
• TİCARİ DEFTERLER ( Davada Defterlerine Dayanılan Tarafın İbrazdan İmtina Etmesi )
6762/m.66,83
ÖZET : Taraflardan biri karşı tarafın ticari defterlerinin içeriğini kabul edeceğini beyan etmiştir. Buna rağmen, hasım defterlerini ibrazdan çekinirse, mahkeme defterlerin gösterilmesini istemiş olan tarafa iddiasının sıhhati için yemin verir.

DAVA : Davacı vekili, tarafların akraba olduklarını, davalının tacir bulunduğunu, davalıya kredi temin maksadı ile 31.8.1973 vadeli ( 10.000 ) liralık hatır bonosu verdiklerini, davalının bu bonoyu kırdırmak suretiyle kredi sağladığını ve vadesi gelince de bedelini ödediğini, davalının bonoyu kendilerine iade etmeyip 973/8739 sayılı icra takibini açtığını, böylece borçlu olmadıkları halde icraya ( 11.299,50 ) lira ödemek zorunda kaldıklarını belirterek bu meblağın kanuni faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili savunmasında, senet karşılığı olarak davacıya mal verdiklerini her iki tarafın da tacir olduklarını, davacının iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Mahkemece, davacı bono karşılığında bir mal verilmediğini ispat için davalının defterlerine dayanmış olup, davalı defterini ibraz etmediğinden davacıya yemin teklif edildiği, davacının gerekli yemini kabul ve eda ettiği ifade olunarak ( 11.299,50 ) liranın dava tarihinden % 10 faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.

Davacı, davalının tahsile mesnet ittihaz ettiği bononun karşılıksız olduğunu ve hatır için verildiğini söylediğine göre bu iddiasını ispat yükümü davacıya ayittir.

Her ne kadar davalı taraf bono münderecatında karşılığının ( malen ) yazılı olması dolayısıyle davacıya mal teslim ve fatura tanzim edildiğini savunmuş ise de bu savunma ispat yükümünün davalıya ait olmasını gerektirmez.

Ancak, davacı iddiasının ispat zımnında davalının defterine dayanmıştır. H.U.M.K.nun 326 ve onu takip eden maddeleri hükümleri gereğince üçüncü şahsın elinde bulunan belgelerin dahi ibrazı zorunluğu vardır. Davalı tacir olduğunu ve cevap dilekçesinde dahi tarafların tacir olduğunu kabul ettiğine göre kendisi için Ticaret Kanunun hükümleri gereğince de davacının dayandığı defterlerini ibraz etmesi lazımdır. Hatır bonosu olduğunu iddia eden davacının defterlerinde hatır bonosu olduğuna ilişkin bir kaydı aramağa esasen mahal yoktur. Davalı tacir Türk Ticaret Kanununun 66 ıncı maddesi gereğince ticari muamelatı için defter tutmak ve belgelerini saklamak mecburiyetinde olan bir kimsedir.

Davacı davasını ispat için yazılı delil niteliğindeki davalı defterlerine dayanabilir ve bu suretle sonuçlarına katlanmak durumunda kalır.

Türk Ticaret Kanununun 83/2 inci maddesi gereği taraflardan biri hasımın ticari defterlerinin münderecatını kabul edeceğini mahkeme huzurunda beyan etmiş iken hasım ticari defterlerini ibrazdan imtina ederse mahkeme defterlerin ibrazını istemiş olan tarafa iddiasının sıhhati hakkında bir yemin verir. Olayda davalı taraf defterlerini ibrazdan imtina ettiğinden mahkemece davacıya iddiasının sıhhati hakkında yemin verilmiş ve davacı bu yemini eda etmiştir. O halde davalı da bunun sonucuna katlanmak durumundadır. Bu itibarla davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA ve davacı vekili duruşmaya gelmediğinden vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 231 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13.12.1974 tarihinde bir oya karşı çoğunlukla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

1- Dava konusu senedin ihdas sebebi bobonun metninde yazılıdır. Davalının cevabı beyanı da bu ihdas sebebine uygundur.

Davacı dava konusu senedin karşılıksız olduğuna dair bir belge ibraz etmemiştir. Davalının ticari defterlerinde hatır bonosu olduğuna dair bir kayıt bulunduğu iddia edilmediğine göre, defterlerde senedin kayıtlı olmaması veya mal verilip verilmediğine dair bir kayıt bulunmaması bu yazılı delili bertaraf edemeyeceğinden davalının defterini ibraz etmemesi sonucu etkileyecek durumda değildir.

2- Davalının ticari işletmesinin mevcut olup olmadığı da araştırılmamıştır. Nitekim davalı avukatı temyiz dilekçesinde müvekkilinin ticari işletmesinin bulunmadığını ileri sürmüştür.

Yukarıda yazılı sebeplerden ötürü temyiz olunan kararın ( BOZULMASINA ), oyundayım.