21-12-2017, 19:31
|
#5
|
|
Sayın meslektaşım,
M ve X arasındaki tapu devrinde ve sonrasında yapılan tapu devirlerinde taşınmazın bedeline ilişkin belirtilen rakamlar birbirine yakın rakamlar olup, yaklaşık 130.000,00 TL civarındadır. Tapu iptali ve tescili davasında, taşınmazın değeri bilirkişi raporuyla yaklaşık 820.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
M ile X arasında tapudaki resmi satış sözleşmesinde ihtirazi kayıt bulunmamaktadır. Ancak takdir edersiniz ki tapu devrinden hemen sonra yapılacağı sözleştirilen ödemenin yapılmaması halinde resmi satış sözleşmesinde ihtirazi kayıt bulunması şartı aranmaksızın tapu iptaline ve tesciline karar verilir. Ancak sözkonusu olayda Z'nin dava konusu taşınmazı devralırken Y ve X ile işbirliği içerisinde olduğunu ve yapılan tescil işleminin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu kanıtlamak gerekir. Sulh ceza hakimliğinin taşınmaza ilişkin satılamaz, devrolunamaz şerhi konulmasına dair 30/01/2015 tarihli kararıyla aynı gün içerisinde ve karar henüz tapu müdürlüğüne ulaşmadan önce Z'nin sözkonusu taşınmazı devralması hususu, Z'nin Y ve X ile işbirliği içerisinde olduğu yönündeki iddiamızın kanıtlanması için önemli bir gerekçe. Ayrıca hts kayıtlarında tapu devrinin yapıldığı 30/01/2015 tarihinde Z ve Y adına kayıtlı tlf numarası bulunamamıştır. Z'nin, dolandırıcılık suçu konulu soruşturma veya tapu iptali ve tescili davası sonrasında, tapuyu devraldığı Y'den şikayetçi olmamış veya hukuk davası açmamış olması da önemli bir gerekçe olarak kabul edilebilir.
Saygılarımla.
|