Mesajı Okuyun
Old 21-12-2017, 00:23   #1
Av.Boran

 
Çözüm Hile sebebiyle tapu iptal ve tescil davasında ceza dosyasının ispat gücü

Merhaba sayın meslektaşlarım, aciliyet arz eden bir konuya ilişkin kıymetli görüş ve önerilerinizi bekliyorum.
Müvekkil:M, Tapuda araziyi devir alan şahıslar sırasıyla:X,Y,Z. Vakıayı özetle izah ediyorum;
M, arazisini tapuda X'e satış suretiyle devrediyor. (X, ödemeyi tapu devrinden hemen sonra yapacağından bahisle M'den araziyi devralıyor.) Ancak ödeme yapılmıyor. X, M'yi ödeme yapacağım diyerek sürekli oyalıyor. Bu arada birkaç gün sonra araziyi X, tapuda Y'ye devrediyor. Tapunun Y'ye devredilmesinden yaklaşık bir ay sonra 12/01/2015 tarihinde M, arazi hala Y adına kayıtlıyken savcılığa gidip suç duyurusunda bulunuyor. 30/01/2015 tarihinde savcılığın talebi üzerine sulh ceza hakimliği tapu siciline satılamaz, devrolunamaz şerhi konulmasına karar veriyor. Ancak şerh kararı tapu dairesine ulaşmadan önce Y aynı gün, yani 30/01/2015 tarihinde araziyi tapuda Z'ye devrediyor. Şu an ağır ceza mahkemesinde X, Y ve birlikte hareket ettikleri birçok şahıs dolandırıcılık örgütü kurma ve dolandırıcılık suçlamasıyla yargılanıyor. Z hakkındaysa takipsizlik kararı verilmiş. Ceza davasını delil olarak sunduğumuz hile sebebiyle tapu iptal ve tescil davamız mevcut. Ceza davasında taşınmaz üzerinde elkoyma tedbiri var. Ayrıca tapu iptal ve tescil davasında da taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir var. Tapu iptal ve tescil davasında Z, iyiniyetli olduğunu ve taşınmazın suçtan elde edildiğini bilmediğini ve hakkında takipsizlik kararı verildiğini ileri sürüyor. Ancak bugüne kadar taşınmazda tedbir olmasına rağmen tapuyu devraldığı kişiye açmış olduğu bir hukuk davası veya şikayet yok. Tapu devri, taşınmazın tapu siciline satılamaz, devrolunamaz şerhi konulmasına karar verilen 30/01/2015 tarihinde gerçekleşmiş. Tapu devirleri ardı ardına yapılmış, yalnızca Z'nin devraldığı tarih bir önceki devirden yaklaşık bir buçuk ay sonra. Ceza dosyasında Y, taşınmazı patronunun aldığını, kendisinin tapuya yalnızca imza için gittiğini, miktarı bilmediğini, ödemenin patronuna yapıldığını beyan etmiş. Z de taşınmazı iyiniyetle iktisap ettiğini ve ödemeyi Y'ye bizzat elden yaptığını beyan etmiş. Ödeme belgesi bulunmamaktadır.
Hile sebebiyle tapu iptal ve tescil davasını X, Y ve Z'ye açtık. Netice itibariyle, Z'nin de Y ve Z ile işbirliği içerisinde olduğunun ispatı için bu hususların ileri sürülmesi yeterli midir veya başka nasıl bir yol izlemek gerekir? Konuya ilişkin Yargıtay kararı mevcutsa paylaşabilir misiniz?
Saygılarımla.