| 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        Değerli meslektaşlarım, 
 
Müvekkilim aleyhine ilamsız takip başlatıldı. Biz de icra takibine itiraz edip alacaklı aleyhine menfi tespit davası açtık. Alacaklı takibe dayanak belge olarak müvekkilin 7 ay önce yaptığı kaza tutanağını eklemiş ve borcun sebebi olarak da " ... tarihli yapılan kazanın hasar bedeli" göstermiş. 
 
Kazanın yapılmasına müteakip alacaklı sigorta firması tarafından müvekkile ihtarnameler keşide edilmiş ve o da ödemeyi yapmış. Ancak biz davayı açtıktan sonra alacaklı vekili ile telefon görüşmesi yaptığımızda; yapılan icra takibinin "karşı tarafın değer kaybı" için olduğunu öğrendik. 
 
Merak ettiklerim ise; 
 
1. Ben menfi tespit davasını açarken icra takibindeki borcun sebebine baktım ve oradaki "hasar bedeli" ibaresine dayanarak açtım. Dolayısıyla "değer kaybı" vs. gibi ödeme yapmadığım bir kalem yazılı olsa idi zaten itiraz etmez idim. Ezcümle; menfi tespit davasını sizce kazanabilir miyim? 
 
2. Velev ki "hasar bedeli" ibaresi geniş bir ifade olarak kabul edilsin ve ödeme yapılmayan "değer kaybı" da bu ifadenin içine girsin. Geçmiş tarihteki hasar bedelini ödemem ve ödeme emrinde açık bir ifade ile borcun sebebinin belirtilmemiş olması neticesinde; bu dava aleyhime sonuçlansa veya konusuz kalsa dahi vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin aleyhine hükmedilmemesini sağlayabilir miyim? 
 
saygılarımla
         | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
 
Merhaba Sayın Meslektaşım,
İİK 58/4'e göre gösterilen borcun sebebi hasar bedelidir. Siz de bu borç sebebi olan hasar bedeline itiraz etmişsiniz. Karşı taraf, itirazın iptalinde borç sebebinden farklı bir sebebe yani değer kaybı sebebine dayanamaz. 
(Takip talebi ve muhtevası) İİK 58/4. "Senet, senet yoksa borcun sebebi;"
Bu hususta daha önce bir meslektaş(İlhan Erden), HGK kararı sunmuş:
"...HGK  03.05.2006 Tarih 2006/251 K.'dan : 
...uyuşmazlık; alacaklı yanca girişilen ilamsız icra takibinde dayanılmayan, 
borç sebebi olarak gösterilmeyen bonoya, itirazın iptali davasında delil olarak dayanılma olanağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
...
İtirazın iptali davası itirazın hükümden düşürülmesi ana başlığı altında  düzenlenmekte 
takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya  bağlantılı ele alınmak gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir  dava türü olarak karşımıza çıkmaktadır ve
 takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. 
...
Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da  yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan  alacaktır. ...
 ...
Şu durumda takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın  takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, 
bu alacağın sebebinin  değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında  kuşku bulunmamaktadır.
Genel hükümlere göre her türlü ispat olanağının varlığı, takip  talepnamesinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak  anlamında düşünülmemelidir..."
(
İlamsız icra takibinde borcun sebebinin değiştirilmesi imkanı..)
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...49&postcount=3
*
Bu alttaki de başka bir HGK kararından: 
Hukuk Genel Kurulu         2014/733 E.  ,  2016/226 K.
"
Bu da  bir yıllık süre içinde açılan  itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak  davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte  ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları  bakımından bir fark olduğunu  ortaya koymaktadır. Zira, süresi içinde açılan dava itirazın iptali  davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması halinde borçlunun  itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş  olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra  açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi  istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu  durumda itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve  borçlunun itirazına  konu alacak olduğu, itirazın iptali davası için bu  alacağın sebebinin değiştirilme olanağının bulunmadığında kuşku  bulunmamaktadır.  .." 
Değer kaybı bedelinin ilamsız ödeme emri ile takibine yasal bir engel olmadığı da İçtihatlarda görülüyor. 
"...Kabule göre ise; davanın dayanağı olan  icra dosyasında, davacının 2.000,00 TL. araç değer kaybı bedeli, 490,00  TL. ikame araç bedeli, 27,67 TL. takip öncesi işlemiş faiz ve 587,50 TL.  tespit dosya masrafları toplamı olan 3.105,17 TL. için ilamsız takip  yaptığı, mahkeme tarafından davacının takip konusu yaptığı araç değer  kaybı ve ikame araç bedeline ilişkin talep miktarlarının yerinde olduğu  sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verildiği; ..." (17. Hukuk Dairesi         2016/87 E.  ,  2016/4902 K.)