Mesajı Okuyun
Old 01-12-2017, 14:19   #3
Av.Sena Kıliç

 
Kitap

İlk Kararın tam metnini kazancıda bulamadım fakat başka bir kararda bahsettiğiniz karara atıf var.



T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/14263
K. 2017/5657
T. 9.5.2017
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, dava dışı ...'nin 3467 ada 2-12 parsel sayılı taşınmaza yapacağı dairelerden E blok 7 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını, bu dairenin alınması için şirketin yönlendirmesiyle davalı bankadan 100.000-TL konut kredisi kullandığı, bağlı kredi niteliğinde olduğunu, dairenin süresinde teslim edilmediği gibi müteahhit şirketin iflasına karar verildiğini, 4077 Sayılı Tüketici Kanunu'nun 10/5 maddesi gereğince davalı bankanın da sorumlu olduğunu ileri sürerek bankaya yapılan ödemelerin tahsiline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, 20.08.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davaya konu konut finansman sözleşmesinin iptaline, toplam 99.209,55 TL.'nin tahsiline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, konut finansmanı kredisinin davacının talebi ile verildiğini, herhangi bir özel şarta bağlanmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, konut kredisinin ....den konut almak şartı ile verilmediği ve bağlı kredi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın husumet sebebiyle reddine dair 31.05.2012 tarihli kararının davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce davacı yararına bozulması üzerine Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ... ile davalı ... Ekonomi Bankası A.Ş arasında imzalanan 22/05/2007 tarihli 100.000,00 TL bedelli Konut Finansman Sözleşmesinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 99.209,55 TL alacağın ıslah tarihi 20/08/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemenin 31.05.2012 tarih, 2010/385 Esas, 2012/217 Karar sayılı ilk kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.06.2013 tarih ve 2012/20232 Esas 2013/16876 Karar sayılı ilamı ile". Davacı tarafından delil olarak sunulan 15.05.2007 tarihli belgede, davalı bankaya yapacağı kredi başvurusuna istinaden E Blok 7 numaralı dairenin davacıya satılmasına karar verildiği yazılı olup, dava dışı .. Proje ve İnşaat A.Ş tarafından imzalanmıştır. Davacı, ... ... ... Mahallesi 3467 ada 2-12 parsel sayılı taşınmazda yapılacak siteden E-7 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını ileri sürmüştür. Mahkemece, dava dışı .....A.Ş ile davalı banka arasında ... projesi kapsamında kredi kullandırılması konusunda bir sözleşme bulunup bulunmadığı, aynı siteden daire satın alan başkaca kişilerinde davalı bankadan kredi alıp almadıkları, almış iseler neye istinaden kredi kullandıkları yönünde banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının kullandığı kredinin bağlı kredi olup olmadığının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. ...” bahisle davacı yararına bozulması üzerine,[/[/color]B][/b][/b][/b][/b] mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmakla birlikte davacı yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bozmadan sonra mahkeme bozma gereklerini yerine getirmek zorundadır. Oysa ki mahkemece bozma gerekleri yerine getirilmeksizin hüküm kurulmuştur. O halde mahkemece, aynı siteden daire satın alan başkaca kişilerinde davalı bankadan kredi alıp almadıkları, almış iseler neye istinaden kredi kullandıkları yönünde banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve davacının davalı bankadan kullandığı kredinin hangi hesaba aktarıldığı tespit edilerek davacının kullandığı kredinin bağlı kredi olup olmadığının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
2-)Bozma nedenine göre davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentde açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentde açıklanan sebeple davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.