Sayın osmdnc;
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
istinaf mahkemesinde ıslah yasağı olduğundan |
|
 |
|
 |
|
İstinaf aşamasında ıslah olmaz; ancak
belirsiz alacak davasında, bilirkişi raporu sonucu tazminat miktarının belirlenip ve davacının netice-i talebini, bu miktar ölçüsünde, vereceği dilekçeyle artırması,
ıslah değildir; harç tamamlanarak belirli hale gelen alacağın istenmesine ilişkin bir kurumdur.
Uygulamada bu dilekçenin ıslah olarak adlandırılması ve istinaf aşamasında da bu şekilde yorumlanması kanaatimce hatalı olmuştur.
Verilen dilekçe-harcın tamamlanarak- alacağın belirlenmesine ilişkin bir dilekçedir. Dolayısıyla ıslah yasağı bu durumu kapsamaz.
Diğer yandan
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Ancak bu sürede KTK 109. maddedeki 2 yıllık zamanaşımı dolmuştur. |
|
 |
|
 |
|
Belirsiz alacak davası alacağın tamamını kapsadığından, bu davanın açılması, alacağın tamamı bakımından zamanaşımını keser. (TBK m. 154)
Bu açıdan alacağınızın belirlenen tamamı bakımından zamanaşımı kesilmiştir.
Fakat şimdi önünüzdeki engel dava şartıdır.
HMK. m.114'.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
Verilen hüküm alacağın tamamı bakımından verildiğinden artık kalan 2.990,00 TL için dava açılırsa kesin hüküm sebebiyle reddedilmesi gündeme gelecektir.
Zamanaşımı bir itiraz değil def'i olduğundan bedelin icra takibine konu edilmesinde bir engel görülmüyor.(itiraz edilebilir)
Bu durumda Yargılamanın İadesi akla gelse de bu yargılamada yargılamanın iadesi sebeplerinden biri maalesef yoktur.
https://youtu.be/qBt_np1G-8Y?t=19m28s