Mesajı Okuyun
Old 10-11-2017, 17:45   #10
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

TMK. 995 mad. göre iyiniyetli olmayan zilyet , geri vermeye yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal ettiği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. 8. 3.1950 T. 22/4 sayılı İçtihatı Birleştirme kararı da aynı doğrultudadır.

Davacı tapu maliki ile kiracı arasında herhangi bir akdi ilişki mevcut değildir. Kiracı sözleşmeden doğan haklarını ancak sözleşme yaptığı kişiye karşı kullanabilir. Tapu maliki soruda sözleşmeye katılmadığını,icazet vermediğini ifade etmiştir. Esasen tapu maliki önceden Sulh Hukukta açtığı dava ve şimdi açacağını bildirdiği dava ile sözleşmeye icazete olmadığı yolunda kiracıyı da bilgilendirmiş bulunmaktadır. Tapu malikine "tarafı olmadığın ve benimsemediğin sözleşmeden doğan hakların varsa kullanabilirsin, tapu maliki olarak sahip olduğun mülkiyet hakkının gereklerini kullanamazsın" demenin hukuk sistemi içinde mümkün olamayacağı açıktır. Böylece davacının haklılığı kiracının tapu malikine karşı haksızlığı unsuru olayda gerçekleşmiştir.

Ecrimisilin ikinci unsuru olan davalının iyiniyetli olmaması üzerinde durulduğunda, Tapu malikinin müdahaleye karşı hareketsiz kalması , göz yumması , hoşgörü göstermesi “ zımni bir izin “ sayılabilir. Bu zimni izin ise kötüniyet unsurunu ortadan kaldırabilir. Bu durumda kötüniyet unsuru gerçekleşmediğinden malik hoşgörüsünü geri alıncaya kadar o yeri kullanan ecrimisil ile sorumlu tutulmaz. Bu konuya ilk cevabımda değinilmiş,soru sahibi,belirttiği mazereti nedeni ile kiraya verilirken haberinin olamadığını yada itiraz edemediğini bildirmiştir. İspat edilirse bu mazeret davaacı lehine değerlendirilebilir. Böyle bir mazeret olmasa dahi en geç ilk davanın açıldığı tarih itibariyle tapu malik hoşgörüsünü geri almıştır. Artık bundan sonra en kısa zamanda kiracının o yeri tahliye etmesi gerekirken hala direnmesinde ve hele birde tapu malikini tehdit etmesinde iyiniyet unsurunun bulunamayacağı ortadadır.

Bu durumda; kiracı ve tapu malikinin durumu ecrimisilin yasal tanımlarına uygun düştüğünden olayda müdahalenin önlenmesi ile birlikte ecrimisil de talep edilebileceği şeklindeki ilk cevabımı tekrarlıyorum.

Avukat75'in ecrimisl ile ilgili görüşüne katılma imkanını bulamıyorum.