05-10-2017, 12:17
|
#2
|
|
Büşra Hanım, kolay gelsin.
Sorunuzda anlamadığım bir husus var. Müvekkilinizin 2013 yılında tescil aldığını söylüyorsunuz. Karşı tarafın tescilsiz kullanımları, sizin tescil tarihinizden önce mi başlamış durumda yoksa sonraki bir tarihte mi?
Eğer sonra başlamışsa, kanun bunu korumaz. Diğer şartlar oluşmuşsa marka hakkına tecavüz davası açabilirsiniz (öte yandan, ben olsam önce bir ihtarname göndermeyi denerdim.)
Eğer önceden beri mevcutsa, yine marka hakkına tecavüz davası açabilirsiniz. Ancak bu durumda karşı taraf, ihtilafa konu ibare üzerinde sizden daha önceki tarihli bir hakkı olduğunu öne sürebilir ya da susmaya dayalı hak kaybı iddiasında bulunabilir. Susmaya dayalı hak kaybının anlattığınız duruma tam olarak uymayacağını düşünsem de, önceki tarihli hak iddiası dezavantajınıza olabilir. Böyle bir durumla karşılaşsam sanırım "marka hukukunda tescilin esas olması" argümanı üzerinden ilerlerdim.
Sınai mülkiyet hukukunda marka, "ticari bir değer" olarak esas alındığı için, kanun koyucunun esas önem verdiği husus, bu değerin ekonomiye katkısıdır. Dolayısıyla bir ibareyi tescil ettirmeden marka gibi kullanan ve ona yatırım yapan ticari işletmelerin de hakkı belirli bir ölçüde korunmaktadır.
Ek not: Karşı tarafın medyada bilinen bir firma olduğunu belirtmişsiniz. Tecrübeme göre bu tarz firmaların genelde marka tescili oluyor. Dolayısıyla TürkPatent'in sitesinden firma adıyla ve firma ortaklarının adıyla daha derin bir araştırma yapmanızı öneririm. Eğer karşı tarafın markası varsa, marka hakkına tecavüz davası pek mümkün olmayabilir.
|