| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		Yargıtay tarafından verilen düzelterek onama kararını paylaşıyorum. 
Konuyla ilgilenme nezaketi gösteren veya bu konuda araştırma yapmakta olan arkadaşların bilgisine... 
 
    T.C. 
    YARGITAY 
    12. Ceza Dairesi 
 
TÜRK MİLLETİ ADINA 
Y A R G I T A Y    İ L A M I 
 
Esas No    : 2015/15315     
Karar No    : 2017/1458 
Tebliğname No    : 12 - 2014/405004 
 
İNCELENEN KARARIN; 
Mahkemesi     : ... Asliye Ceza Mahkemesi 
Tarihi    : 25/11/2014 
Numarası    : 2014/24- 2014/80 
Sanıklar    : 1-Tarık                 , 2-İsmail Güven, 3-Ali  
Suç    : Taksirle öldürme 
Suç Tarihi    : 09.07.2013 
Hüküm    : 1-Sanıklar Ali ... ve Tarık ... hakkında beraat 
        2-Sanık İsmail ... hakkında TCK’nın 85/1, 62, 50/4-1a, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet 
Temyiz Eden         : Sanık Ali ...ve Tarık ... Müdafiileri, sanık İsmail       ... 
Tebliğnamedeki düşünce    : Bozma 
 
Taksirle öldürme suçundan sanık İsmail ...'in mahkûmiyetine, sanıklar Tahir... ve Ali ...'ın beraatlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri ve sanık İsmail ...tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 
1-Sanıklar Tarık ... ve Ali ...'ın beraatlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;     
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,  sanıklar müdafiilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 
Kusursuz olduğu kabul edilerek hakkında beraat hükmü kurulan sanıklar hakkında "suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması" gerekçesine dayanılması, 
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, beraate ilişkin hükmün A-1. Fıkrasının çıkarılarak, yerine “Sanık Tahir ... ve Ali ...'ın taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de yüklenen suç açısından sanıkların kusurlarının bulunmadığı anlaşıldığından sanıkların CMK'nın 223/2-c bendi gereğince ayrı ayrı beraatine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,  
2-Sanık İsmail...'in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince; 
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık İsmail ...'in sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 
Sanık İsmail ...’in  ... Köyleri Hizmet Götürme Birliği ve... İlçe Özel İdaresi müdürü olarak görev yaptığı, ... İlçe Devlet Hastanesinde çevre sağlık teknikeri olarak çalışan tanık Nurgül ... ve aynı yerde memur olarak çalışan ölen Fatih ...’un her hafta salı günü rutin olarak köylere giderek tahlil için su numunesi  aldıkları, olay tarihinde de aynı şekilde ölen Fatih ...'un idaresindeki kamyonet cinsi görev aracı ile yanında Nurgül olduğu halde su numunelerini aldıktan sonra ... Köyü istikametinden İlçe merkezine saat 13:00 sıralarında dönüş yaptıkları sırada 5 metre genişliğinde eğimli ve virajlı, stabilize kaplama, dar köy yolunun solundan yol dışı kalarak kuru dere yatağının bulunduğu dik eğimli yere yuvarlanması neticesi sürücü Fatih ...'un öldüğü, kaza tespit tutanağı ve Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu ile "olay yeri yolun bakım ve onarımından sorumlu idari görevli ya da görevlilerinin, sürücüleri yoldaki tehlikeli durumlara karşı uyaracak ve önlem almalarını sağlayacak gerekli işaretlemeleri yapmamaları nedeni ile tali kusurlu olduğunun" tespit edildiği olayda; anılan yolda işaretleme ya da başka bir tedbir alma zorunluluğu bulunup bulunmadığı hususlarında Karayolları  Genel  Müdürlüğü  uzmanları ya da Teknik  Üniversitelerin  konu  ile  ilgili  öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, 
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerle  5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 
 
 
Başkan V. 
M. USLU 
Üye 
N. GÜNGÜNEŞ 
Üye 
M. BÖREKÇİ 
Üye 
S. YILDIRIM 
Üye 
A. ÜNSAT 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |