Mesajı Okuyun
Old 02-10-2017, 08:55   #2
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Bu konuda; iş sözleşmesinde veya işyeri çalışma yönetmeliği gibi işçiyi bağlayıcı evraklarada yer alan hususlar ve işyerinin durumuna göre verilecek cevap değişir. Örneğin iş sözleşmesinde emekliliğe hak kazanma halinde iş akdinin feshedileceği yazılmışsa emeklilik hakkının kazanılmasıyla iş akdi feshedilebilir.
Yargıtay kararlarında farklı durumlar var. Bir karar da;"İşveren emekliliğe hak kazananları işten çıkarmak suretiyle personel fazlalığını gidermeyi amaçlayıp iş akdini feshetmişse haklı nedendir" demiştir. Karar aşağıda;
T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/29977
Karar: 2007/1218
Karar Tarihi: 29.01.2007

ÖZET: Davalı işveren, emekliliğe hak kazananları işten çıkarmak suretiyle personel fazlalığını gidermeye çalışmıştır. Personel fazlalığını gidermede emekliliğe hak kazanma olgusu objektif bir kriter olup, genel bir uygulamaya tabi tutulduğunda fesih için geçerli neden olarak kabul edilmelidir. İşten çıkarılan personelin yerine yeni işçi alındığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Mevcut olgulara göre fesih geçerli nedene dayandığından davacının işe iade isteğinin reddine karar verilmesi gerekir.


(4857 S. K. m. 20, 21)

Dava: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.

Davalı işveren, şirketin bir kamu iktisadi teşebbüsü olarak ekonomik gereklere uygun karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda hareket etmesi, üretim faaliyetlerinde verimliliğini artırması, maliyet düşürücü faaliyetlerde bulunması gerektiğini, kurum işyerlerinin azalmasına rağmen işyerlerinin zarar etmesini önlemek için Yönetim Kurulu kararı ile fazlalık teşkil eden ve emekliliğe hak kazanan personelin işten çıkarılmasına karar verildiğini, davacının bu kapsamda kalması nedeni ile iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davacının emekliliğe hak kazanmış olmasının başlı başına fesih için geçerli neden teşkil etmediği, davacının yetersizliğinin ileri sürülmediği ve savunmasının istenmediği, ayrıca davalı kuruluşta küçülmeye gitme zorunluluğundan söz edilmekte ise de bu iddianın da kanıtlanmadığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğine göre davalı şirketin 27.5.1992 yılında özelleştirme kapsamına alındığı ve 2005 yılına kadar toplam 35 işyerinden 28'inin özelleştirme ya da faaliyetine son verme neticesinde Genel Müdürlüğe bağlı sadece 7 işyerinin kaldığı, kapatılan yada özelleştirilen işyerlerindeki personelin büyük bir kısmının kuruluşun kalan işyerlerine dağıtıldığı, Yönetim Kurulunun 9.4.2003 tarih ve 39 sayılı kararı ile işçi çıkarılmasına karar verilmiş ise de, Yönetim Kurulunun 2.5.2003 tarih ve 47 sayılı kararı ile sakat statüsündeki işçilerin bu kapsama dahil edilmediği, sakat işçiler ile ilgili sözü edilen ayrıcalığın 3 yıl süre ile uygulandığı, ancak daha sonra sakat kontenjanındaki işçi fazlalığının da giderilmesi gerektiği sonucuna varılarak, Yönetim Kurulunun 5.1.2006 tarih ve 6 sayılı kararı ile sakat statüsünde çalışan işçilerden emekliliğe hak kazananların iş sözleşmelerinin feshedilmesine karar verildiği, sakat statüsünde çalışan davacının da bu kapsamda kalması nedeni ile iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır.

Özelleştirme kapsamında bulunan davalı şirketin işyerlerinin önemli bir kısmı özelleştirilmiş, bir kısmının da faaliyetine son verilmiştir. Özelleştirilen ve faaliyetine son verilen işyerlerindeki personel şirketin kalan işyerlerine dağıtılmış olup, bunun ek bir külfet ve personel fazlalığı doğuracağı açıktır. Davalı işveren, emekliliğe hak kazananları işten çıkarmak suretiyle personel fazlalığını gidermeye çalışmıştır. Personel fazlalığını gidermede <emekliliğe hak kazanma> olgusu objektif bir kriter olup, genel bir uygulamaya tabi tutulduğunda fesih için geçerli neden olarak kabul edilmelidir. İşten çıkarılan personelin yerine yeni işçi alındığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Mevcut olgulara göre fesih geçerli nedene dayandığından davacının işe iade isteğinin reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.

Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda belirtilen nedenlerle;

1- Ankara 6.İş Mahkemesinin 4.7.2006 gün ve 228-358 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,

2- Davanın REDDİNE,

3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı (20) YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 450.- YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 29.01.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)