24-03-2007, 12:04
|
#95
|
|
Dilimizin hali içler acısı!
Bence bayrağı,gelenekleri,toprakları,milli değerleri tamamlayan yegâne bir unsurdur o ulusun dili.
Biz gelişmişliğin işareti olarak,ne kadar anlaşılmaz ve karmaşık bir lisan kullanırsak o denli farklı ve de modern olduğumuzu mu düşünmeye başladık?
Aydın geçinen, bir iki İngilizce Fransızca kelimeyi peşine takarak çıkıyor yola.
EVET YABANCI DİL ÖĞRENMEK,güzeldir.
İnsanın kendisini ifade edebilmenin olmazsa olmazıdır dil öğrenmek ama o dilden çalınan ısmarlama kelimeler ile TÜRKÇE içinde köşe kapmaca oynamak da neyin nesidir?
Utanmaya mı başladık da küçümsüyoruz artık dilimizi.
İngilterede hiçbir kafeteryanın adı
KIRAATHANE değildir.
Biz neden dilimizden çekinerek,CAFE diyoruz tabelalarımızda.
Bu çok komiktir.
Konsept,opsiyon back graund, gibi kelimeleri kullandığımızda,
-Haa bu insan çok aydın, çünkü dilimize İngilizceden söğüşlediği birkaç kelime eklemek gafletinde bulunacak kadar AYDIN mı diyoruz?
Bu ne vurdumduymazlıktır,ne lakayıtlıktır ki dilimizi koruyamayacak kadar acizliğe düştük.
Utanır mı olduk kendimize ait olanlardan.
EUROVİSİON şarkısında da İngilizce sözlerin arkasına saklandık.
ASYA'da küçümsenmeyecek ebatlarda bir coğrafyada TÜRKÇE kullanılır durumdayken bizim kendimizi inkar eder yaklaşımımız çok büyük bir güvensizlik ifadesidir.
Ancak sömürge ülkeler dillerinden,ekonomilerinden,güven duygularından yoksundur.
Biz sömürge miyiz?
Biz İngiliz baskısı altında bir sömürge ülkesi miyiz ki bu dile tapınmaya başladık?
REDHAUSE sözlüğünde yaptığım bir taramada,yaklaşık 1500 adet İngiliz dilinden dilimize sızmış kelime kaydettim.
Fransızca kelimeler de cabası.
BİZ NEDEN BU HALE GELDİK?
NEDEN?
Sevgiyle kalın.
Nilgün Çakıcı/Bursa
24 mart 2007/11.56
|