|
Kamulaştırmada Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) Uygulama Kuralları
Yargıtay 5.HD.sinin eski Bşk.larından Bekir YILDIRIM dairenin DOP hakkındaki görüşlerini şöylece özetlemiş.
1.) Emsal olarak alınan taşınmaz imar parseli ,dava konusu taşınmaz kadastro parseli ise bedelden %40 oranında ( bana göre %40 oranına kadar) DOP indirilir.
2.) Ancak dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılmış DOP olarak %40 dan az kesinti yapılmış ise değerlendirmede bu oran gözetilir.
3.)Dava konusu taşınmaz imar parseli emsal kadastro parseli ise emsal taşınmazın değeri bulunduktan sonra , dava konusu taşınmaz imar parseline dönüştürülürken hangi orana DOP kesilmiş ise bu oranın ilavesi gerekir. ( Bekir YILDIRIM 5.HD. Bşk. Kamulaştırma ve kamulaştırmasız El Atma Davaları,2012,sh.161)
Ek olarak;
4.) Dava konusu taşınmaz ve emsal kadastro parseli ya da her ikisi de imar parseli ise DOP düşülmez veya eklenmez.
Soruya gelince; Bence "emsalden alınan kadar DOP kesilecek" şeklinde genel bir kural mevcut değildir. Yalnız ; dava konusu kadastro parseli ile emsal olarak alınan imar parseli aynı bölgede ise ,emsale uygulanan DOP oranı %40 dan az olması halinde yukarıda 2 numarada yazılı kural gereği emsale uygulanan oran aynen dava konusu taşınmaza da uygulanır.Diye düşünüyorum
T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/8403
K. 2011/13575
T. 12.9.2011
DAVA : Taraflar arasındaki 4650 Sayılı Yasayla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idareyle davalılardan A.S.Ç. vd. vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, 4650 Sayılı Yasayla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idareyle davalılardan A.S.Ç. vd. vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zemine değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur.
Dosyada bulunan delil ve belgelere göre davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalılar vekilinin temyizine gelince:
Hükme esas alınan bilirkişi kurulunca emsal kabul edilen taşınmazlar davaya konu taşınmazla aynı mahallede bulunan ve fiile imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri olup, bu parsellerden imar uygulaması sırasında %29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı kesintisi yapıldığından, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelden %29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı indirilmesi gerektiği gözetilmeden, %40 oranında indirim yapılması,
Bina bedelinin hesaplanmasında o yıla ait Bayındırlık Birim fiyatlarının bir sonraki yıl birim fiyatları geçmeyecek şekilde değerlendirme tarihine eşkale edilerek bu tarihteki fiyatlar üzerinden değerinin tespit edilmesi gerektiği gözetilerek bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile aza karar verilmesi.
Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapılar Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca, tescil kararıyla davacı idareye geçeceğinden enkaz bedeli düşülmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davalılardan A.S.Ç. vd. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan sebeplerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan A.S.Ç. vd.'den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davacı idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 12.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(KAZANCI)
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2012 / 10879
Karar No : 2012 / 15404
Karar Tarihi : 09.07.2012
İlgili Mevzuat :
2942 KAMULAŞTIRMA KANUNU ( Madde 10 )
DAVA : Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan, yerinde değildir.
Ancak;
Yerel mahkemece verilen ilk karar Dairemizce,
''... Hükme esas alınan bilirkişi kurulunca emsal kabul edilen ve dava konusu taşınmazla aynı mahallede bulunan taşınmazlar, fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri olup, bu parsellerden imar uygulaması sırasında % 29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı kesintisi yapıldığından, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelden % 29 oranında DOP indirilmesi gerektiği gözetilmeden, % 40 oranında indirim yapılması...'',
Gerekçesiyle bozulmuştur.
Dava konusu taşınmaz Boyalıca mahallesinde, bilirkişi kurulunca emsal kabul edilen taşınmazlar ise İnönü mahallesindedir. Dairemiz ilk bozmasında hataen bu hususun bozma nedeni yapılması, davalılar lehine kazanılmış hak teşkil etmeyeceğinden, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılması halinde hangi oranda Düzenleme Ortaklık Payı kesintisi yapılacağı, ilgili Belediye İmar Müdürlüğünden sorulup gelen yazı cevabına göre, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Hukuk Türk)
|