18-07-2017, 08:34
|
#6
|
|
(avukatgaye) hanımın "Bu karar (yayınladığımız karar) MK 610 ile çelişkili olmuyor mu? sorusu ile ilgili görüşümü şöylece açıklayabilirim ;
Mirasın gerçek reddi ile ilgili 3 aylık süreye yönelik hükümler mirasın hükmen reddinde uygulanmaz. Şartları mevcut ise TMK.605/2 maddesindeki mirasın hükmen reddi süreye tabi olmadan her zaman ileriye sürülebilir veya tespit davası açılabilir. Dolayısı ile 610/1 maddedeki süreye dayalı hükmün hükmen ret talebinde aleyhe bir unsur olarak kabulü düşünülemez.
Hükmen redde aranan koşul mirasın hukuken kazanılmış olması durumu değil, mirası kabul anlamına gelebilecek açık yada zımni davranışlarda bulunmama koşuludur.Bu koşulun varlığı ise 610/2'de sayılan unsurların (süre hükmü hariç tutularak) olaylara uygulanması ile anlaşılabilir.
Kanunda ve Yargıtay Kararında bir çelişki olmadığını düşünüyorum. Aslında bana göre mirasçının hem meskeniyet iddiasında bulunarak 610/2 maddeye göre terekeye sahiplenmek istediğini açıklayıp ve hemde hükmen ret talebinde bulunmasında bir çelişki görülebilir ve bu husus hükmen ret davasının reddine neden olabilir. Yargıtay da ; önüne gelen olayda öncelikle hükmen ret davasının sonuçlandırılıp onun sonucuna göre sonra meskeniyet iddiasının ele alınmasını ifade ederek çekişmenin daha sağlıklı biçimde çözümleneceğine işaret etmek istemiştir.
|