Mesajı Okuyun
Old 07-07-2017, 10:00   #2
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2009/30688
KARAR NO. 2010/29172
KARAR TARİHİ: 15.10.2010


>İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMININ BELİRLENMESİNDE ALTI AYLIK KIDEM--ALTI AYI DOLDURMAYA İKİ GÜN KALA FESİH--KÖTÜ NİYETİN ARAŞTIRILMASININ GEREKMESİ.

4857 S.İşK/18


ÖZETİ Bireysel veya toplu iş sözleşmesi ile altı aylık
sürenin kısaltılması ya da tamamen kaldırılması
mümkündür. Çünkü bu hüküm nisbi emredicidir. Söz
konusu sürenin, işverenin bildirim süresine ait ücreti
peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshetmesi
durumunda 17'nci maddedeki ihbar süreleri ile
doldurulması mümkün değildir.
Kanunda kıdemin esas alındığı haklarda, kıdem
tazminatı ve yıllık ücretli izinlerde kıdem başlangıcı
için, iş sözleşmesinin yapıldığı tarih değil; işçinin
eylemli olarak işe başladığı tarih gözönünde tutulduğu
için iş güvencecine ilişkin kıdemin başlangıcında da
işe başlama tarihinin dikkate alınması uygun olacaktır,
işverenin işi kabulde temerrüde düşmesi veya işçinin
hastalanması, kıdem süresinin başlangıcını
engellemez, kıdem işlemeye başlar. Ancak, işçi,
kusuruyla işe geç başlarsa, fiilen işe başladığı tarih, altı
aylık sürenin başlangıcı olarak kabul edilmelidir.
Kanun altı aylık kıdemi olan işçilerin iş güvencesinden
yararlanacaklarını öngördüğüne göre, bu sürenin fesih
bildiriminin işçiye ulaştığı tarihte doldurulmuş olması
şarttır. Sürenin bildirim önelleri sonunda dolacak
olması, güvenceden yararlanabilmek için yeterli
değildir.

Borçlar Kanununun 154.maddesinde yer alan "şartın
tahakkukuna iki taraftan biri hüsnü niyet kaidelerine
muhalif bir hareketle mani olursa, o şart tahakkuk
etmiş addolunur" kuralına göre işverence iyiniyet
kurallarına aykırı olarak 6 aylık kıdem koşulunun
gerçekleşmesi engellenmiş ise, şartın gerçekleştiği
kabul edilerek davacının iş güvencesi hükümleri
kapsamında düşünülmesi gerekecektir.