Mesajı Okuyun
Old 29-06-2017, 18:05   #3
Lord Mozart

 
Varsayılan

Merhaba
Aşağıdaki paylaşmış olduğum içtihatta kısmi ödeme yapılması durumunda TBK 100 gereğince ilk önce masraflar ve faizlerin mahsup edileceğini,vekalet ücretinin de masraflardan sayıldığını belirtmiştir.Kolay gelsin.


T.C YARGITAY
8.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 27229
Karar: 2016 / 15349
Karar Tarihi: 10.11.2016

ÖZET: Yapılan ödeme kısmi ödeme ise bu ödemenin öncelikle masraf, vekalet ücreti ve faizden mahsup edilmesi gerekmektedir. Bu halde, teminat mektubunun paraya çevrilmesi suretiyle yapılan kısmi ödemelerin masraf, vekalet ücreti ve faize mahsup edilmek suretiyle bakiye alacak belirlenerek sonuca gidilmesi gerekir.
(6098 S. K. m. 100) (818 S. K. m. 84)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu vekili, takibe dayanak ilamda brüt olarak hükmedilen alacak kalemleri nete çevrilmeden, yapılan faiz hesabının hatalı ve fahiş olduğunu, bozmadan önceki karara göre başlatılan takip nedeniyle bu dosyaya ibraz edilen teminat mektubunun paraya çevrilmesi yoluyla ödenen paraların hesaplanan alacaktan mahsup edilmediğini belirterek anılan icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda icra emrinin düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm alacaklı ve borçlu vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

Alacaklı vekilinin temyiz dilekçesi incelendiğinde, sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

TBK'nun 100. maddesinde "Borçlu faiz ve giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir...." hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, İcra Mahkemesi'nce karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda alacak kalemleri nete çevrilmiş ve ödemenin yapıldığı 19.04.2013 tarihi itibariyle fazla mesai alacağı dışında kalan tüm net alacak kalemleri, ilam vekalet ücreti, yargılama harç ve giderleri ile işlemiş faizleri toplanarak belirlenen takip çıkışı miktarına, icra vekalet ücreti ile tahsil harcı eklenerek toplam alacak miktarı belirlenmiş, ardından kısmi ödemeler toplam alacaktan mahsup edilmiştir. Bu hesaplama şekli doğru değildir. Yukarıda yer verilen yasa hükmüne göre yapılan ödeme kısmi ödeme ise bu ödemenin öncelikle masraf, vekalet ücreti ve faizden mahsup edilmesi gerekmektedir.

Bu halde, teminat mektubunun paraya çevrilmesi suretiyle yapılan kısmi ödemelerin masraf, vekalet ücreti ve faize mahsup edilmek suretiyle bakiye alacak belirlenerek sonuca gidilmesi gerekirken TBK. 100. (BK.84) maddesi ilkelerine uygun düşmeyen bilirkişi hesaplaması yöntemi ile sonuca gidilmesi doğru değildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL'nin temyiz edene iadesine 10.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)