02-06-2017, 10:26
|
#2
|
|
İİK.99.maddesi uyarınca İcra Mahkemesinde açılacak davada "icra müdürlüğünün haczin İİK.99.maddesi uyarınca yapıldığına ilişkin kararının kaldırılarak haczin 96 ve 97.maddeleri uyarınca yapıldığının kabulüne, haczedilen menkul mallar hakkında üçüncü şahıs tarafından yapılan istihkak iddiasının reddine, haczolunan menkullerin borçluya aidiyetinin tespitine karar verilmesi" talep edilebilmektedir.
T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/26182
K. 2015/7359
T. 1.4.2015
Dava, alacaklının İİK'nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir.
Dava konusu haciz, borçlu şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı adresinde yapılmıştır. Borçlu şirket adına çıkartılan ödeme emrinde haciz adresi yazmakta olup ödeme emri TK 35. maddesi uyarınca haciz adresinde tebliğ olunmuştur. İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Alacaklı tarafından İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak dava açılmış olması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz. İspat yükü altında olan davalı 3.kişiler karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir.
T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/24059
K. 2015/739
T. 22.1.2015
Dava, alacaklının İİK'nun 99.maddesine dayanın 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir.
Haciz borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı olan adresinde yapılmıştır. Haciz mahallinde borçluya ait belgeler (duvara asılı olduğu tespit edilen ... yeterlilik belgesi, borçlu tarafından tebliğ alındığı anlaşılan vergi dairesi ceza ihbarnamesi) bulunmuştur. Bu durumda İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Karine aksinin davalı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. İcra Müdürü'nün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz: davalı 3.kişinin dayandığı adi nitelikli kira sözleşmesi vergi kaydı ve borcun doğumundan sonraki tarihleri taşıyan ayırt edici özellikleri bulunmayan faturalar karine aksini ispata yeterli değildir. Ayrıca haciz sırasında hazır bulunan 3.kişi yetkilisinin daha önceden borçlu şirkette ortak olduğu şirketler arasında organik bağ bulunduğu da ticaret sicili kayıtları ile sabittir. Bu halde alacaklının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/11836
K. 2014/3884
T. 10.3.2014
Dava, İİK'nun 99.maddesi gereğince alacaklı tarafından süresinde açılan 3.kişi şirketin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
İİK'nun 8.maddesi gereğince haciz tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğindedir. Belirtilen haciz tutanağı içeriğinden borçlu şirket yetkilisi ve ortağı A.. B..'un haciz yerinde hazır olduğu ve 3.kişi şirket lehine beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK'nun 97/a maddesi uyarınca; “Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer."
Dava konusu haciz, borçlu G.. S.. Turizm Yat. İnş. Tic. Ltd. Şti. ortağı ve yetkilisi A.. B.. huzurunda yapıldığından İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup karine aksinin davalı 3.kişi K..T.. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Her ne kadar dava alacaklı tarafından açılmış ise de bu olgu ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz.
|