Mesajı Okuyun
Old 22-05-2017, 14:34   #2
sirya

 
Varsayılan

Merhaba, şöyle bir karar buldum, belki işinize yarar..

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/5787

K. 2017/1219

T. 16.2.2017

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ...İnşaat San.ve Tic. A.Ş arasında 10.000.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalıya kredi kullandırıldığını, diğer borçlularınsa sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, borcun süresinde ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, icra dosyasına sözleşmenin tamamının sunulmadığını, onaylı suretinin de kendilerine tebliğ edilmediğini, bu sebeple kredi sözleşmesindeki şartların öğrenilemediğini, icra dosyasına sunulan dilekçede esas borca ve kefalete dair itiraz bulunmadığını, sadece faizin yüksek olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin temerrüt hükümleri başlıklı 53.maddesinde kabul edilen temerrüt faizi oranına göre yapılan hesaplamada takip tarihi itibariyle %72 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için için başlatılan icra takibinde itirazın iptaline ilişkindir. Davalılar asıl borçlu ve kefil konumundadırlar. İtiraz işlemiş faiz ve faiz oranına yöneliktir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime açık mahiyette değildir. Mahkemece hesabın kat tarihi itibariyle bankanın fiilen uyguladığı faiz oranları belirlenip banka kayıt ve defterleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazlarınıda karşılar nitelikte konusunda uzman bankacı bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz nedenlerinin şimdilik incelemeye yer olmadığına peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 16/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.