Mesajı Okuyun
Old 03-04-2017, 16:20   #6
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/958
Karar: 2016/6749
Karar Tarihi: 18.04.2016


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DAVALI İCRA DAİRESİNİN YETKİSİNE YÖNELİK İTİRAZINDA YETKİLİ OLARAK DOĞRU YERİNİ GÖSTERMEDİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Davanın temelini oluşturan icra takibi ...yapılmıştır. Sözleşmede yetkili olarak gösterilen yerlerden … İcra Dairesi seçimlik hakka dayanılarak tercih edilmiştir. HMK.nun … maddesinde düzenlenmiş olan yetki sözleşmesi münhasır yetki sözleşmesi olup, takibin yetki şartında belirtilen yerlerden birinde açılmış olmasında usulsüzlük bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazında yetkili olarak doğru yeri göstermemektedir. Bu durumda itirazının geçerli bir yetki itirazı olarak da kabulü mümkün değildir. Mahkemece bu yönler bakımından yanılgılı değerlendirme sonucu aksi şekilde hüküm kurulması bozma sebebidir.

(6100 S. K. m. 17)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ....arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalının müteselsil kefil olarak yer aldığını, borcun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili için borçlular hakkında girişilen icra takibinin davalının yetkiye ve borca itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, davalı borçlunun adresinin ...olarak gösterildiği, kredi sözleşmesinin davacı bankanın ... şubesi ile akdedildiği, bu anlamda sözleşmenin ifa yerinin Turhal olduğu, sözleşmedeki yetki şartının yalnızca asıl borçlu taciri bağlayacağı, HMK.nun 17.maddesindeki düzenlemenin, gerçek kişi kefil ile yetki sözleşmesi yapılmasını geçersiz kıldığı, dolayısı ile bu sözleşmeler açısından yapılmış ve geçerli bir yetki sözleşmesinden bahsedilemeyeceği, sözleşmenin yapıldığı ve ifa mahalli olan Turhal İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan takip nedeniyle açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davalı, dava konusu genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan ....maddesinde öngörülen ticari teselsül karinesi uyarınca ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesine kefaletin müteselsil kefalet olduğunun kabulü gerekir. Davalının kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesi davacı banka ile dava dışı....arasında akdedilmiş ve sözleşmede...yetkili olduğuna dair yetki şartına yer verilmiştir. Sözleşmenin tarafları tacir olduğundan anılan yetki şartı HMK.nun 17. maddesi hükmüne uygun olup, kefaletin feriliği prensibi gereğince kefil yönünden de geçerli kabul edilmelidir.

Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; davanın temelini oluşturan icra takibi ...yapılmıştır. Sözleşmede yetkili olarak gösterilen yerlerden Samsun İcra Dairesi seçimlik hakka dayanılarak tercih edilmiştir. HMK.nun 17. maddesinde düzenlenmiş olan yetki sözleşmesi münhasır yetki sözleşmesi olup, takibin yetki şartında belirtilen yerlerden birinde açılmış olmasında usulsüzlük bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazında yetkili olarak doğru yeri göstermemektedir. Bu durumda itirazının geçerli bir yetki itirazı olarak da kabulü mümkün değildir.

Mahkemece bu yönler bakımından yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 18.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı