Mesajı Okuyun
Old 23-03-2017, 22:51   #5
Avukat 46

 
Varsayılan

"Kısa kararın gerekçe içermemesi durumunda temyize başvurma süresinin tefhimden itibaren başlamasının usul ve yasaya aykırı olduğuna dair" güncel Yargıtay kararı aşağıdadır:

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi, 09.05.2016 tarih, 2016/12580 Esas, 2016/11514 Karar

ÖZET: Somut uyuşmazlıkta, ............ tarihinde tefhim olunan yetkisizlik kararı, gerekçe içermediğinden, bu karara yönelik temyiz süresi, gerekçeli kararın tebliği ile başlayacaktır. Gerekçeli karar ise, ek karar ile birlikte ........... tarihinde davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Bu durumda, temyiz süresini tefhimden itibaren başlatarak verilen ?Davanın Açılmamış Sayılması? kararı, usul ve yasaya aykırı olduğundan söz konusu 07.03.2016 tarihli EK kararın ortadan kaldırılmasına karar verildi.

(5521 S. K. m. 8) (6100 S. K. m. 294, 321)

Dava ve Karar: 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8 inci maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. 6100 Sayılı HMK nun geçici 3 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında; adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 2 nci fıkrasında ise; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." denmiştir.

6100 sayılı HMK'nun hükmü düzenleyen 294 üncü maddesinde aynen;
(1) Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
(2) Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
(3) Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.
(4) Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir.
(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler.
(6) Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır." denmiştir.

Aynı kanunun 321 inci maddesinde de;
"(1) Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez.
(2) Kararın tefhimi, mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile gerçekleşir. Ancak zorunlu hâllerde, hâkim bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir." şeklinde düzenleme yer almıştır.

Yukarıda yazılı kanun hükümleri kapsamında, yerel mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm gerekçe taşımayıp sadece hüküm sonucunu (kısa kararı) içeriyorsa gerekçeli kararın her halükarda davanın taraflarına (Taraflar kendilerini vekille temsil ettiriyorlar ise vekillerine) tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla, sadece hüküm sonucunun (Kısa kararın) tefhim edildiği durumlarda, taraflar (Ya da vekilleri) duruşmada hazır olsalar dahi gerekçeli kararın taraflara veya vekillerine tebliğ edilmesi gerekir.

Somut uyuşmazlıkta, 03.02.2016 tarihinde tefhim olunan yetkisizlik kararı, gerekçe içermediğinden, bu karara yönelik temyiz süresi, gerekçeli kararın tebliği ile başlayacaktır. Gerekçeli karar ise, ek karar ile birlikte 18.03.2016 tarihinde davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Bu durumda, temyiz süresini tefhimden itibaren başlatarak verilen Davanın Açılmamış Sayılması kararı, usul ve yasaya aykırı olduğundan söz konusu 07.03.2016 tarihli EK kararın ortadan kaldırılmasına karar verildi. Dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Dosyadaki yazılara göre, davacının çalıştığı işyeri adresinin davalı şirketin ...Şubesi nezdindeki Yukarı ... Kanuni Sk.N:4 Ümraniye adresi olduğu ve bu durumda da yerel Mahkemece verilen yetkisizlik kararının isabetli olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin yetkisizlik kararına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan (03.02.2016 tarihli yetkisizlik) kararının onanmasına, 09.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

----

Aynı doğrultudaki başka bir karar:

Yargıtay 10.Hukuk Dairesi, 04.06.2014 tarih, 2013/25361 Esas, 2014/13916 Karar

ÖZET: Somut olayda, hükmün tefhiminin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili maddesindeki unsurları içerir biçimde yapılmadığı gibi, tebliğ de edilmediği anlaşıldığından, gerekçeli kararın davacı tarafa yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.