27-02-2017, 12:06
|
#2
|
|
1- Açabilirsiniz. Zira anladığım kadarıyla taşınmaz dedeye ait ve dedeye ait olan taşınmaz üzerinde ortaklığın giderilmesini isteyeceksiniz. Paylar farklı olsa da ortaklığın giderilmesi açısından sorun teşkil etmez.
2- TÜRK MEDENİ KANUNU
b. Paylaşma biçimi
Madde 699 - Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.
Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.
Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur.
Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.
3- T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/1712
Karar: 2004/1814
Karar Tarihi: 16.03.2004
ÖZET: Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar ya da ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı ve taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar niteliğinde olduğundan ; mahkeme her iki tarafın da taleplerini dikkate almalıdır.
(4721 S. K. m. 698, 699)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar ya da ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı ve taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Davanın bu özelliği itibariyle mahkeme her iki tarafın da taleplerini dikkate almalıdır.
Olayımızda, davacı satış suretiyle paydaşlığın giderilmesini istemiş, davalı davanın reddini olmazsa aynen taksimine karar verilmesini savunmuş, taksim isteğine dair beyanı 13.9.2002 tarihli tutanağa geçirilmiş ve davalı tarafından imzalanmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu taşınmazın aynen bölüşülmesinin mümkün olduğuna dair rapor düzenlenmiştir. Mahkemece ifraz krokisi hazırlanarak aynen bölüşmeye ilişkin bu krokinin onay makamına gönderilerek il idare kurulu kararı alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aynen taksimi mümkün olan taşınmaz hakkında taleple bağlı kalınarak yazılı şekilde ret kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.03.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
|