22-02-2017, 11:05
|
#4
|
|
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/1513
Karar: 2015/1727
Karar Tarihi: 02.04.2015
İHTİYATİ HACZE İTİRAZIN REDDİ - DAVALININ MAHKEMENİN YETKİSİNE YÖNELİK İTİRAZINDA HAKLI OLDUĞU - İTİRAZIN KABULÜ İLE İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASINA KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU
ÖZET: Davalı mahkemenin yetkisine yönelik itirazında haklı olduğundan itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken dayanakları gösterilmeden ve sebepleri açıklanmadan İİK ve HMK hükümlerine göre mahkemenin yetkili olduğu kabul edilerek itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
(2004 S. K. m. 50, 257, 258) (6100 S. K. m. 6)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtiyati hacze itirazın reddine dair kararın temyizen tetkiki davacı vekilince talep edilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla temyiz dilekçesi ile dosyadaki tüm belgeler okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı alacaklı Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verdiği dilekçesinde 26.08.2014 tarihli 5.700,00 TL bedelli fatura ile davalı borçludan alacaklı olduğunu, alacağının ödenmediğini, borçlunun mallarını kaçırmakta olduğunun istihbar edildiğini iddia ederek İcra İflas Kanunu'nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca borçlunun menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını istemiş; mahkemenin 22.04.2014 tarih 2014/196 D.iş sayılı kararı ile talep kabul edilerek borçlunun 5.700,00 TL tutarındaki borcuna yeter miktarda yedinde veya 3. şahıslarda olan taşınır ve taşınmaz mal ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczine, alacak miktarının %15'i oranında teminat yatırılmasına karar verilmiş; davalı borçlu süresinde verdiği 15.10.2014 tarihli dilekçesiyle mahkemenin yetkisine ve ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz etmiş; mahkemece itirazın duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonucunda 20.11.2014 tarihli kararla ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş; verilen karar, davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
İİK'nın 258/I. maddesine göre ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. İİK'nın 50. maddesinde ise yetki konusunda HMK'nın yetkiye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6/1. maddesinde genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, 10. maddesinde sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamından davalının yerleşim yerinin Gülşehir olduğu, sözleşmenin ifa yerinin neresi olduğuna dair dosyaya davacı tarafından bir delil ve açıklama sunulmadığı gibi davalının da akdi ilişkiyi inkar ettiği anlaşılmaktadır. Davalı borçlu ihtiyati hacze itirazında yetkili mahkemenin Gülşehir mahkemeleri olduğunu ileri sürerek mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Dosya kapsamına göre ihtiyati hacze karar vermekle yetkili mahkemenin HMK'nın 6. maddesi uyarınca Gülşehir Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı mahkemenin yetkisine yönelik itirazında haklı olduğundan itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken dayanakları gösterilmeden ve sebepleri açıklanmadan İİK ve HMK hükümlerine göre mahkemenin yetkili olduğu kabul edilerek itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02.04.2015 gününde kesin olarak oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)
(KAYNAK: Av. Mehmet GEDİKBAŞ)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
|